Onsuz hayat çekilmiyormuş. evlerinin önüne gittiğimde cesaretimi kaybettim. Kapının önünde bir aşağı bir yukarı dolanıp durdum. Ne diyecektim ki. Ailesi asla biz olmaya izin vermeyecekti. Üstelik ' O senin abin. ' diye sürekli başıma vuran biri de vardı. İçimi çekip, arkamı döndüm. Gitmekten başka çarem yoktu. Bir kaç adım attıktan sonra arkamdan ismimi duydum.
" Duruu !! "
Başımı çevirip baktığımda Arda karşımdaydı. Çok özlemiştim. Hemen koşup boynuna sarıldım. Öyle sıkı sarılıyordu ki. Hiç ayrılmayacak gibi. Beni hiç bırakmayacakmış gibi. Şuan zaman dursa kokusunu içime çekerek ölsem. Onunla hayat bulmuşken onunla yaşamımı yitirsem. Bu sahne hiç bitmese.
Bedenini benden ayırıp elleri ile yüzümü tuttu. Gözleri dolmuştu. Yaşlar içinde o kahve gözleri çok anlamlıydı.
" Yapamadım. Nefes alamadım. Kalbimi sensiz bırakamadım. "
Söylediği sözleri gözlerimde yaş olup yanaklarımdan aşağı süzüldüler. Onları silmek için yüzüme biraz daha eğildi. Nefesi tenimi kavurup geçti. Kendimi ona doğru ittim. Dudaklarımız çok yakındı. Parmak ucunda durup o dudakları öpmeye başladım. Bir eli saçlarımda, diğeri belimdeydi. İlk defa kendimi geri çekmeden, çekinmeden sevdiğim adamı öpüyordum işte. Hayatında bu zamana kadar yaşadığın herhangi bir anı tekrar yaşamak istesen hangisini seçerdin diye sorsalar. Tam da bu anı tercih ederdim işte.
Ellerimi tutup tekrar konuşmaya başladı.
" Gidelim. Sadece ikimiz. Yepyeni bir hayat. "
" Ya ailen. "
" Benim ailem sensin artık. "All Rights Reserved