Tüm umutsuzlukları içine hapsetmiş,içinde farklı,dışında farklı bir kişilikti.Onun için geçmişte yaşadıklarını,başına gelenleri anımsamak hem eziyet hem de bir başkaldırıydı.Kuvvetle muhtemel ki anımsadıkları,ona göre doğru olan ve kimseyi inandıramadığı şeyler hayatının devam etmesindeki tek sebepti.Hayat bir gökyüzüydü.O ise avcı tarafından gökyüzünden alıkoyulmuş bir kuştu.O Sadri Türker'di.Şimdi kimseyi inandıramadığı bir hayal ya da ona göre gerçek olan bir oyunun içindeydi.Ya o gerçeği görüyordu ya da gerçek sandığı şeyler kendi zihninin gözleriyle işbirliği yapıp ona gösterdiği hayallerden ibaretti.Şimdi yıllar önce ölen annesini görüyordu.Genç bir kızda beden bulmuş haliyle.O kız annesine benziyordu.Bunu insanlara kanıtlayabilecek miydi ?
Gerçek kişi ve kurumlarla alakası yoktur.Bölümler ara ara +18 içerebilir.
Savaş ağa adlı hikayem ÇİLEM olarak değiştirilmiştir haberiniz olsun.
Bir de yeni okuyanlar için kitap olma ihtimali vardır. Şimdiden söylemek istiyorum.
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum...
"1 yıl, sadece 1 yıl sonra burdan herkesin seni bir ölü olarak sanması ile gideceksin."
Bunu diyen bir ağaya ne kadar güvenilir ki
Sevgiyi hiç tatmamış bir kız esir olduğu bir ağaya aşık olabilecek mi...
Kalbi kırıklarla dolu 22 yaşında genç bir kız ve Mardin'in aşiret ağası.
Berdele kurban gitmiş iki genç, iki deli yürek...
Her genç kızın hayaliydi beyaz atlı prens, peki ya bu sadece hayallerden ibaret ise.
Kuma kitabı değildir...
6 Eylül 2021
Telif hakları kesinlikle saklıdır.