Kemikli parmakları uyluklarımda geziniyordu, aralanan dudaklarımın arasından hızlı nefesler çıkarken gözlerim tahrik olmanın hissiyle kapandı. Öpüşmemiz için dudaklarımızın arasında milimler varken, pantolonumun üzerinden kadınlığımı avuçlamasıyla derin bir inilti bıraktım odasının içine. "Ah!" "O kadar güzelsin ki... Seni nefesim tükenene kadar sevmek istiyorum, seni pamuklara sarıp sarmalamak istiyorum. Seni bir yanım bu kadar güzel sevmek isterken, diğer yanım ise altıma alıp o kıvrımlı bedenini pert olana dek becermek istiyorum." edepsiz cümlelerini kulağıma fısıldarken yutkundum, kadınlığım karşımdaki adama karşı koymuyor deli gibi kasılıp onu istiyordu. "Babam bizi öğrendiğinde..." elini sertçe boynuma dolayıp sırtımı duvara çarptı, hiç beklemeden pantolonundaki o sertliğini kadınlığıma bastırıp acı çekmemi sağladı. "Senin için herkesi karşıma alırım." dedi alt dudağımı ısırıp. "Ama her şeyden önce bu güzel bedeninde alevler çıkartmak istiyorum." bileğimden tutup beni kendisiyle beraber çekti, kasıklarımdaki ağrı her yürüdüğümde kendini belli ederken pencerelerin önünde duran kadife koltuğa oturup yayıldı. Elini erkekliğine atıp bedenime baktı, yavaşça okşayıp bacağına vurdu. "Kucağıma gel güzel kızım." derin nefes alıp gözlerine baktım. "Sana kucağıma gel dedim, biliyorsun ki bir şeyleri tekrar etmeyi sevmem." bileğimden tutup beni kucağına düşürdü, kalçalarımı sıkıca tutup erkekliğini kadınlığıma bastırırken dudaklarımdan zevkli inilti çıktı. Parmakları bel çukurumda gezinirken, ensemden yakalayıp dudaklarıma vahşi bir hayvan gibi saldırdı.