Usuldan esen rüzgarın uğultulu sesini dinliyor, hafiften çiseleyen yağmur damlalarının yere düşmesini seyrediyordum fakültenin önünde onu beklerken. Hayallere dalmıştım aslında bir parça. Koşarak yanıma gelmesini, boğazıma atlayıp sımsıkı sarılmasını, elimi tutup yavaş yavaş yürüyerek tüm bu şehri gezdiğimizi, olur olmadık yerlerde fotoğraf çekindiğimizi. Koca şehrin her tarafına minik anılar bırakarak tüm günümüzü beraber sokaklarda geçirdikten sonra sıcak kahvemizi yudumlayarak günümüz taçlandırdığımızı hayal etmekten kendimi alı koyamıyordum bir türlü. Bilmiyorum. Bunun adı aşk mıdır, sevgi midir, sevda mıdır. Bildiğim tek şey onsuz bir an bile nefes alamayacağımdır.
Oysa o bensiz neler yapıyor, kimler soluklanıyor kim bilir teninde nefessiz. Saçlarındaki o kendine has kokuyu kimler kokluyor, kimlere sunuyor o eşsiz gülüşünü. Kim bilir kimlere... Kalbin acıması belki de bu demekti. Yüreğin biri için atarken onun senin ismini dahi bilmemesi gibi.
Viranşehir köyünde zamanında halka zulmeden adamın katil oğlu ile ansızın onun kapısını çalan masum güzel lalin
~ Efkan ve lalin
Kötü yorumlarınız ve hakaretleriniz sizde kalsın.
İlk bölümler okur çekmek için öyle yazıldı xkdnkxdm
Yetişkin İçerik