çözemezdim geçmişi, açıklayamazdım geleceği. bu bir esaretti. gölgesi düşmüştü üzerime keserdi nefesimi ben Riva Karanlı'ydım. savaş Karadağ beni esaretinin gölgesinde bırakan adam herkes korkardı ondan, korkudan titrer bedenler. ateş ve barut yan yana gelir mi? "sen benim kadınımsın, bana aitsin Riva Karanlı kabullensen iyi olur" öfkeli sesi tüm ormanı inletecek nitelikteydi. "ben kimsenin değilim Karadağlı iradesizliğini bana yansıtma! yanarsın içimdeki ihanet ateşiyle." dakikalarca baktım, önceden iptilası olduğum o yüzüne. "eğer gururumu ayaklar altına alıp sana gelirsem, düğün tarihi yerine umarım ölüm haberimi dağıtırsın. ölümü gör Karadağlı." yollar beni çağırır, ama ben henüz hazır değilim. İkilemde kaldım, geçmişle gelecek arasında sıkıştım. Ne zaman cesaretimi toplasam, korkularım yeniden beni esir alır. Belki de zamanın akışı bana yardım edecek, belki de bir gün ben de cesareti bulacağım. ama tek bildiğim benim esaretim savaş Karadağ'dan ibaretti ama ben bu gölgeyi üzerimden söküp atacaktım tabi beni vuran geçmişin puslu izleri meydana çıkmazsa.. ! kitapta vahşet ve cinayet sahneleri yanı sırada (+18) bulunacaktır. rahatsız olanların okumaması önerilir.. kitabın düzenlemeleri devam etmektedir!
20 parts