Felix doğduğu günden beri sebebini bilmeden birilerinden kaçmıştı. Ta ki bir gün barda o siyah saçlı oğlana denk gelene kadar.
Küçüklüğünden beri sakladığı güçleri artık sır olarak kalabilecek miydi?
Canlılar aleminde nefes alması yasaklanmışken, hayatta kalmayı başarabilecek miydi?
Peki bu siyah saçlı oğlan ona var oluşu mu getirecekti, yoksa yok oluşunu mu?
Ne okuyacaksın: Yaşaması yasaklı bir ana karakter, onun düşmanı diğer ana karakter, gizem, yalanlar, yanlış anlaşılmalar, yan karakter ölümü, fantastik unsurlar, hikayenin içine gizlenmiş bir sürü spoiler ve en sonunda mutlu son. Enemies to lovers tarzında.
Bu hikaye hayali bir kurgudur. Gerçek kurum, kuruluşlar ve kişilerle asla bağdaşmamaktadır.
Hyunjin pekala diyerek aramanın kapanmasını bekledi kapanmayınca güldü. "Telefon yan koltukta ve şuan araba sürüyorum!" Felix kıkırdadı.
"Ama ben senin sesini duymak istiyorum!" Felix aegyo yaparak söylediğinde Hyunjin kahkaha atmaya başladı. "Şirin şey seni! Hadi kapatta duşa gir."
"Pekala!" Felix aramayı kapatınca Hyunjin yüzünde asılı kalan gülümsemeyi fark etti. Daha sonra da dediği şeyi. Eliyle anlına vurup yanlış anlamamasını umdu.
Duş.
İstemsizce duşta ki Felix'i düşündü.
Alt dudağını ısırıp yola odaklandı.