"Adın Ömer'di değil mi?" diye sordum bakışlarımı ondan çekmeyerek. Kafasını ağırca iki yana salladığında gözlerimi kıstım, abimin arkadaşının adı Ömer'di. Bu adam kim olarak buraya gelmişti? Bana elini uzattığında, yüzünde gülümseme oluştu. "Tanışalım müstakbel karım ben Miran Kızıloğlu sen de kaçak müstakbel karım oluyorsun sanırım. Artık tanıştığımıza göre gitmemiz gerekli baban seni öldürecekti adamı zar zor tuttum eğer bir yanlış yaparsan ve kaçmaya çalışırsan başına gelenlerden ben sorumlu değilim Mercan." Karşımdaki adama donuk bir ifadeyle baktım. Şu an karşımda bir Kızıloğlu duruyor ve benimle konuşuyordu. İçimdeki öfke dinecek gibi değildi, elinden bavulumu sertçe çektiğimde hızlı adımlarla yürümeye başlamıştım. "Baban eğer benimle gelmezsen Murat'ı öldürecek benimle gelmen gerekiyor." Duyduklarım olduğum yere sabitlenmemi sağladı, sık sık nefes alıp verdiğimde omuzlarımı dikleştirip göğsümü kabartıp tamamen Miran Kızıloğlu'na dönüp hızlı adımlarla tam karşısına geçtim. Çenemi hafifçe kaldırıp gözlerine baktım. Dudaklarımı ıslattım. "Benimle dalga mı geçiyorsun? Nasıl abimi öldürecek?" diye sordum öfkeyle, çenem kasılırken dişlerimi sıkıyordum. "Benimle gelmediğin..." Kolundaki pahalı saate baktı. "Her dakika, her saniye abinin ölümüne bir adım daha yaklaşması demek ya benimle gel ya da abinin ölümünü göze al." dediğinde sesindeki ciddiyetle ofladım. Yalan söyleme ihtimali var mıydı? Sırf onunla gelmem için benimle oyun oynuyor olabilir miydi? ****** KUMA YOKTUR. **Kitabın tüm hakları şahsıma aittir. Kitabın çalınması, kopyalanması durumunda gerekli yasal işlemler başlatılacaktır. *
21 parts