kırık kadeh | texting
  • Reads 59,526
  • Votes 4,031
  • Parts 40
  • Reads 59,526
  • Votes 4,031
  • Parts 40
Ongoing, First published Oct 25, 2023
Mature
1 new part
E: Cidden benden sonra o mu? (16:04)
Görüldü

🕷️271023
All Rights Reserved
Sign up to add kırık kadeh | texting to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
kavin | texting  by hayaliris_
50 parts Complete
Siyah deri koltuğa oturdum, ellerimi dizlerimin üstüne koyup ona baktım. Dövme yaptırıyordu. Omzuna Rusça bir yazı kazdırıyordu. Yazının anlamını bilmiyordum. Deli gibi merak ediyordum ne yazdırdığını. Dövmeci - yani Yüsra - dövmeyi yaparken "Sence aşk nedir?" diye sordu, ona. "Yaşam," diye yanıt verdi uzandığı yerden. İkisi arasındaki konuşmayı dinlemeye başladım. Yüsra "Âşıkken yaşadığını mı hissediyorsun?" diye sordu. Yüsra'ya bakıp bir şey söylemedi. Umursamaz bir tavırla Yüsra'ya bakmaya devam etti. "Aşkın hayatın olduğunu mu söylüyorsun?" diye sordu bu kez. Dövme canını acıtmış olacak ki gözlerini yumdu. "Hayatımda büyük bir yeri olduğunu söylüyorum," diye kaçamak bir cevap verdi. Yüsra sırıtarak "Bunu zaten biliyorum," dedi. "Hislerini belli etmekten mi korkuyorsun?" Yüsra'nın imalı tavrını anlayamasam da ikisini dinlemeye devam etti. "Ben hiçbir şeyden korkmam." "Bu iddialı olmadı mı?" "Bence olmadı." "Neden bu konuyu konuşuyorsunuz? Hiçbir şey anlamadım," dedim bakışlarını ikisinde gezdirerek. "Boş ver," dedi gözlerini açarak. "Yüsra'nın saçma sapan soruları işte." Yüsra "Kesin öyledir," diye mırıldanıp aleti onun omzundan çekti. "Dövmen bitti. Hayırlı olsun." Ayağa kalkıp ona yaklaştım. Önünde durup omzuna yazdırdığı dövmeye baktım. "Ne yazıyor orada?" Anlamını söylemekte kararsızmış gibi bana baktı. İlk önce yüzümü inceledi, sonra Yüsra'ya kaçamak bir bakış attı. Ardından tekrardan gözlerimizi buluşturdu. Bakışlarında farklı bir ifade oluştu. Dudakları aralandı. "Kavin." Dudaklarım aralandı. Şaşırarak ona baktım. Kavin, benim adımdı. ~
Kahveye Bayılırım ✔️ | Yarı Texting  by lahmacundora
52 parts Complete
❝Tamamlandı.❞ Çilek: Seni kahveyi sevdiğim kadar seviyorum. Çilek: Ve ben kahveye bayılırım! Gökhan: Çilek sen misin? Çilek: Evet nasıl bildin ki? Gökhan: Profiline bakıp tanımak çok zor olmadı diyelim. Çilek: Benim profil fotoğrafım mı varmış ya? Çilek: Neyse, Çilek: Sen ne kadar akıllısın öyle, ben de çok akıllıyım. Çocuklarımız süper zekalı olur herhalde. Gökhan: Ne çocuğu? Çilek: Onun bunun çocuğu değil ya. Çilek: Bizim bebeklerimizz. ─ Çilek enerjik ve deli dolu bir lise öğrencisidir. Okulunun basketbol takım kaptanı olan Gökhan'a ise deli gibi aşık.. Gökhan ilişki istemeyen, kızlarla pek iletişim içinde olan birisi değildi. Çilek'in inatçı tavrı ve sevgisi onun hislerini değiştirmeye yetecek miydi? ─ 💙 Kitabın iki finali var arkadaşlar. Yayınlandığı zamanı baz alarak, size rus ruleti gibi bir şey oynatmıştım ve maalesef kötü son çıkmıştı. Esas sonu mutlu yapmakta kararlı olduğum için iki final yayınladım. Mavi kalpli final kötü son, kahverengi olan ise mutlu sondur. Bilginize.. 🤎 ─ Genç Kurgu, Lise, Mizah, Platonik 🍓 120823 🍓 111023 ─ TAMAMLANDI (28 Mart'ta düzenlendi.) ─ ❝Birinci Sıralar❞ #1-arkadaşlık, 030923 #1-platonik, 070923 #1-spor, 090923 #1-sevgili, 100923 #1-sevgi, 110923 #1-çilek, 110923 #1-gökhan, 220923 #1-lise, 270923 #1-text, 290923 #1-basketbol, 081023 #1-instagram, 151023 #1-kurgu, 270224 #1-dost, 140324 #1-genç, 180424 ─ ➙ yazar: lahmacundora (Dora) Ⓓ︎ Kahveye Bayılırım ismiyle yazılmış ilk kitaptır.
Kristal Gül Serisi by Onur_Diler
97 parts Complete
Bergoff Adalarını hiç duymamışsınızdır. Halkının Üç Kız Kardeş olarak andığı adalar Boston'un doğusunda yer alır. Haritalarda bulunmaz, ansiklopedilerde yer almaz. Birleşik Devletlerden bağımsız olan bu üç ada Birleşik Devlertler'in en büyük petrol kaynaklarından biridir. Feribot ve deniz uçaklarıyla ulaşılabilen adada yaşayan Beatrice Hallburn okulunun en popüler kızıydı. Zengin bir aileye, iyi bir eğitime, yakışıklı ve popüler bir erkek arkadaşa sahipti. Herkes onu beğenip, sever, onun gibi olmak isterdi. Bayan Hallburn güvende ve huzurluydu. Ancak her şey değişiyordu; insanlar deliriyor, birbirlerine vahşice saldırıyorlardı. Havaalanları kapanıyor, Birleşik Devletlerin ordusu her gün bir yerlerde operasyon düzenliyor, devlet görevlileri ve çevresini dikkatle izleyebilecek kadar açık görüşlü insanlar gerginleşmeye başlıyordu. Bunlar aslında büyük bir fırtınanın alametleriydi ama Beatrice gibi neredeyse hiç kimse buna aldırmamıştı. Nerdeyse hiç biri başlarına gelebilecek şeylere hazırlıklı değillerdi. Bergoff dünyadan yeterince uzaktaydı. Beatrice hiç bir şey değişmeyeceğini ve kaygısız, güzel hayatının hep böyle gideceğine inanıyordu. Ancak zaman içinde her şey değişecek, hiç bir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlayacaktı. Bu hepimizin başına gelir, genellikle ufak olaylarla bunu fark etmeye başlarız. Birilerinin ölümü, geçirilen kazalar, fırtınalı aşk ilişkileri... Beatrice ne yazık ki bu kadar şanslı değildi. Ona gelen değişim eşiği New York'ta patlayan bir nükleer bomba oldu. Dünya ile iletişimleri kesildi. Tek öğrenebildikleri bu saldırının ardından virüslü insanların sürüler halinde kurbanlarına saldırıp onları parçaladıklarıydı... Kristal Gül Serisi Yasak Şehrin Masalları konseptine bağlıdır. Bu kitaplarla paralel senaryo akışına sahiptir.
You may also like
Slide 1 of 10
kavin | texting  cover
Kahveye Bayılırım ✔️ | Yarı Texting  cover
Seviyorsan Fısılda  cover
Lanetli Kaptan cover
Kristal Gül Serisi cover
Panduf | Texting cover
İmam  Hatip mi?-TAMAMLANDI.  cover
HAYALPEREST/ Texting  cover
Part Time Aşk | Texting cover
RUS MAFYASI(TEXTİNG) cover

kavin | texting

50 parts Complete

Siyah deri koltuğa oturdum, ellerimi dizlerimin üstüne koyup ona baktım. Dövme yaptırıyordu. Omzuna Rusça bir yazı kazdırıyordu. Yazının anlamını bilmiyordum. Deli gibi merak ediyordum ne yazdırdığını. Dövmeci - yani Yüsra - dövmeyi yaparken "Sence aşk nedir?" diye sordu, ona. "Yaşam," diye yanıt verdi uzandığı yerden. İkisi arasındaki konuşmayı dinlemeye başladım. Yüsra "Âşıkken yaşadığını mı hissediyorsun?" diye sordu. Yüsra'ya bakıp bir şey söylemedi. Umursamaz bir tavırla Yüsra'ya bakmaya devam etti. "Aşkın hayatın olduğunu mu söylüyorsun?" diye sordu bu kez. Dövme canını acıtmış olacak ki gözlerini yumdu. "Hayatımda büyük bir yeri olduğunu söylüyorum," diye kaçamak bir cevap verdi. Yüsra sırıtarak "Bunu zaten biliyorum," dedi. "Hislerini belli etmekten mi korkuyorsun?" Yüsra'nın imalı tavrını anlayamasam da ikisini dinlemeye devam etti. "Ben hiçbir şeyden korkmam." "Bu iddialı olmadı mı?" "Bence olmadı." "Neden bu konuyu konuşuyorsunuz? Hiçbir şey anlamadım," dedim bakışlarını ikisinde gezdirerek. "Boş ver," dedi gözlerini açarak. "Yüsra'nın saçma sapan soruları işte." Yüsra "Kesin öyledir," diye mırıldanıp aleti onun omzundan çekti. "Dövmen bitti. Hayırlı olsun." Ayağa kalkıp ona yaklaştım. Önünde durup omzuna yazdırdığı dövmeye baktım. "Ne yazıyor orada?" Anlamını söylemekte kararsızmış gibi bana baktı. İlk önce yüzümü inceledi, sonra Yüsra'ya kaçamak bir bakış attı. Ardından tekrardan gözlerimizi buluşturdu. Bakışlarında farklı bir ifade oluştu. Dudakları aralandı. "Kavin." Dudaklarım aralandı. Şaşırarak ona baktım. Kavin, benim adımdı. ~