şiddetli sırlar
  • Reads 26,547
  • Votes 3,023
  • Parts 20
Sign up to add şiddetli sırlar to your library and receive updates
or
#29sevgili
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
40 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
Sevgili Lotus Çiçeği by LeddyAsteria
19 parts Ongoing
Eli poşete uzandı, bir çift spor ayakkabı çıkardı. Sorgulayarak ona baktım. "Ayağındaki ayakkabılar ile rahat koşamayacağını biliyorum." Yere eğildi, topuklunun kopçasını açtı. "Ama..." Basına kaçamak bakışlar attım. "Kameralar umrumda değil." Spor ayakkabıyı ayağıma giydirdi, nazikçe bağcığını bağladı. Basına düşecekti... Herkesin korktuğu mafya, sevgilisinin önünde diz çöküp ayakkabılarını giydirmişti... --- "Bana anlatabilirdin," dedim kırgınca. "Anlatmamamı istedi." "Benimle konuşabilirdin." Kafasını iki yana salladı. "Konuşamazdım." "Bana yalan söylemeyebilirdin." Gözümden akan yaşı sildim. "Susabilirdin." "Sorgulardın." "Gitseydin o zaman!" diye avazım çıktığı kadar bağırdım. "Niye geri dönüyorsun? Canımı acıtmak sana keyif mi veriyor? Zevk mi alıyorsun?" "Onu da ben istemedim..." Yutkundum. "Gidemezdim. Kalbimin izni yoktu." --- "Niye Lotus?" diye mırıldandım. "Güzel bir çiçek." "Yeterli bir açıklama değil." Elim göğsündeydi. "Seviyorum." "Oflaz," dedim uykulu bir sesle. "Lotus, bataklığın ortasında açar; temiz ortamlarda yaşamaz." Kafamı salladım. "Sen de öylesin mesela." Gözlerime baktı. "Hayatımda hiçbir güzel detay yoktu, bataklığın en ücra köşesindeydim." Gülümsedim. "Sonra sen geldin, hayatımdaki en güzel değil; tek güzel detay oldun." "Bu... Çok anlamlı." "Gözlerin gibi." Yutkundum, içimdeki sevinçle ona daha da sarıldım. --- İmkansızlığın sıcağından, cazibesinden doğacak bir güneş. Adı aşk. Bu güneşin ışınlarına yabancı olan iki birey. Zamanla güneşin önüne geçmeye çalışacak bulutlar... Fırtınaya ve kasvetli havaya rağmen beraberlerini koruyabilecek, mutlu olabilecekler miydi? Onlar başkaydı. Onlar dengesizdi. Onlar absürttü. Ama onlar çok sevmişlerdi. Maalesef. ---
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
saklanan ruhlar  cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
Fındık Tarlası cover
Sevgili Lotus Çiçeği cover
Günah Pazarlığı • 罪の取引 cover
ÖFKE ÇİÇEĞİ  cover
İMDADIM cover
MAZHAROĞULLARI cover
Sarmaşık [BxB]  cover

GECENİN İZİ

40 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....