Kırk dokuzuncu dönümler ölüm getirir.
Hançer ihanet eder.
Şeytan öncülük eder.
Domino, karanlık bir boyut, karanlık savaşların kalbi, lal kalmışlar ve isyancılar; savaşçılar, büyücüler ve cadılar.
Ölü Kadının tiz kemanı,
Küçük Kızın bastığı tuşlar,
Kıyamet Saati,
Ruhsuz Adamın sağır edici gitarı...
İki benlikler.
Nadirdir iki benliğe sahip olmak, ama nadirliğini koruyamazdın; en ufak bir kelimede, bir tepkide yahut olayda benliğin o duruma göre kendiliğinden değişirdi; fiziksel ve ruhsal; iki farklı insan iki isim.
Ve bu nadirliğin bilinmeyeni ise, ilk hangi benliğe sahiptiniz öğrenemezdiniz -hiç kimse öğrenememişti- ve iki benliğe sahip olanların ailesi bu yüzden olmazdı çünkü kişinin ilk benliğini öğrenmesi günahtı.
Milana Estell ve Kitana Estell.
İki aynı güçlü, hırslı, acımasız kadın ama iki benlik te o kadar farklı ki, ince detaylar tez ölüm hediye ederdi.
Kırk dokuzuncu dönümü ölümlü kılan ve ihanet eden, ihaneti ilan eden kişi; Kitana Estell.
Kırk dokuzuncu dönüm demek ölümden başka bir şey değildi, ölümsüzler ölümlü olmuştu ama doğuştan ölümlülerden daha acı bir şekilde işkenceyle hayatlarını yitirmiş, asıl ölüm onlara uğrayana kadar iskelet kalacakları buhrana sürüklenmişlerdi...
İlk yayım tarihi: 04/11/2023
Bu kurguda geçen olaylar, kişiler ve kurumlar tamamen hayal unsurudur, gerçeklik barındırmaz.
# Gençkurgu-- Fantastik #
# 3. Fantastik
# 1. Akademi
# 1. Büyü
# 1. Ejderha
# 1. Efsane
# 1. Elementler
# 1. Krallık
# 1.Takıntı
# 1. Savaş
- Düşünsene, sen büyünün her şey olduğu bir dünyada, zerre kadar büyü gücüne sahip değilsin. Sen bu dünyada hiçbir şey yapmazsın. Her şeyden vazgeç gitsin. Sen doğuştan eziksin !
Cümlesini bitirdikten sonra yüzüme doğru baktı. Gözlerindeki aşağılayan bakışlarla yaptığım mimikleri izliyordu. Sağ elini kaldırıp yüzünü aşağıya yukarı doğru sıvazladıktan sonra eli yüzünde durdu. Elinin yardımıyla sağ gözünün göz kabağını havaya kaldırdı. Işaret ve orta parmağını gözünün üstüne yerleştirip göz bebeğinin iyice görmemi sağladı. Göz bebeğinin içinde bile beni aşağılayan, hor gören bir tutum vardı.
Elini yüzünden çekip gözlerini gözlerime tekrar dikti ve güçlü kahkahalar atarak gülmeye başladı. O kahkahalar attıkça içimde kopan fırtınadan haberi bile yoktu.
- Yanılıyosun ! Dedim sesim güçlü ve yüksek çıkmıştı. Yüzüne doğru baktığımda anlamsız gülümsemesi kaybulmuş şaşkın bir şekilde bakıyordu.
- Ben ezik değilim. Ben güçsüzleri korumak için kendini ateşe atmış biriyim.
****************
İçinde bulunduğum Daryon krallığı da dahil bütün dünya büyü gücü üzerine kuruluyken benim içimde hiçbir büyü gücü yoktu. Köyümüze gelen elçinin beni akademiye götürmesi ile bütün hayatım kökten değişti.
Şimdi ejderhayı ve yeni sahip olduğum güçleri kullanarak en güçlü olmak zorundaydım. Bu sayede canımdan bile değer verdiğim herkesi koruyabilecektim.