Gözlerimi açmaya çalışıyordum ama göz kapaklarım kalkmıyordu.Sesler duyuyordum ama tam algılayamıyordum.Yavaş yavaş gözlerimi açtım ve karşımda beni kaçıran siyah gözlü adam yoktu.Başka bir adam sırtını bana dönmüş ve pencereden dışarıya bakıyordu. Benim uyandığımı bilmiyordu.Yavaşça süzdüm onu. Baştan aşağıya simsiyah giyinmişti.Saçları da bir o kadar siyahtı.Yüzünü göremiyordum ama sırtı epey kaslı birşeye benziyordu.Giydiği siyah ayakkabının rengi 'ben buradayım' dercesine kendini belli ediyordu. Yataktan kalkmak için hamle yapacağım sırada inledim.Elim çok ağrımıştı.Elime kelepçe bağlamıştı hayvan herif! İnlememi duyar duymaz yavaşça arkasını döndü ve o ela gözleriyle dikkatli bir şekilde süzdü beni. Bende aynı şekilde onun yüzünü inceledim.Ela gözleri yüzündeki en dikkat çeken yeriydi.Kaşları bir o kadar özenli gözüküyordu.Galiba kaşını aldırıyordu çünkü böyle düzenli bir şekilde görünmesi imkansız!Dudakları ne çok fazlaydı ve çok azdı.Tam yüzü ile orantılıydı. Dudaklarında fazla kaldığımı hissederek boğazımı temizleyerek gözümü gözlerine çevirdim. Ela gözler beni merceği altına almıştı bile.Gözlerim gözlerine tutundu.Yüzümü buruşturarak: "Kimsin sen?" dedim "Kimim ben?" "Bende onu soruyorum ya kimsin ve ben neden burdayım!"dedim sesimi yükselterek. "Sesinin ayarına dikkat et yükselmesin o ses"dedi sakin bir biçimde. Yüzümü buruşturarak"Sanane ister ederim ister etmem bana sorumun cevabını ver!"dedim bağırarakAll Rights Reserved