Perdenin minicik aralığından, hemen çaprazda kalan evimin kırılmış kapısına ve kapının önündeki siyah arabaya; kalbim boğazımda atarak bakarken, Mahir'in nefesini ensemde hissederek korku ile ona döndüm. Kucağımdaki kızıma sıkıca sarılarak, başımı hayır anlamında salladım, "Hayır Mahir!" genzimden akan tuzlu gözyaşlarımı zorlukla yutup, "Hayır Mahir, bizi onlara veremezsin." diye sayıkladım. Mahir dik dik gözlerimin içine bakarak, "Sana mahalleden gitmen için zaman tanımıştım." diye fısıldadı, "Yapamazsın!" sesimin dışarıya gitmemesine özen gösterirken, damarlarımda kaynayan öfkeyi bastırmaya çalıştım. "Bana vicdanın kör biliyorum ama kendi kızının hayatını hiçe sayacak kadar vicdansız değilsin..."
Savaş ağa adlı hikayem ÇİLEM olarak değiştirilmiştir haberiniz olsun.
Bir de yeni okuyanlar için kitap olacaktır. Şimdiden söylemek istiyorum finali burada yayınlanmayacaktır. Sadece bir kaç bölüm kalacaktır canlarım.
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum...
"1 yıl, sadece 1 yıl sonra burdan herkesin seni bir ölü olarak sanması ile gideceksin."
Bunu diyen bir ağaya ne kadar güvenilir ki
Sevgiyi hiç tatmamış bir kız esir olduğu bir ağaya aşık olabilecek mi...
Kalbi kırıklarla dolu 22 yaşında genç bir kız ve Mardin'in aşiret ağası.
Berdele kurban gitmiş iki genç, iki deli yürek...
Her genç kızın hayaliydi beyaz atlı prens, peki ya bu sadece hayallerden ibaret ise.
Kuma kitabı değildir...
6 Eylül 2021
Telif hakları kesinlikle saklıdır.