♥️BİR MAFYA İLE GENÇ KIZIN AŞKI ♥️
Bu kitap, genç bir kızın ve bir mafyanın aşkını konu alıyor. Kız özgürlüğünü elinden alınan bu duruma başta karşı çıksa da zamanla mafyaya karşı duygularını keşfeder.
Bu karmaşık ve tutku dolu hikaye, aşkın gücünü ve özgürlük ile aşk arasındaki çekişmeyi okuyucularına aktarıyor. Bir genç kızın içsel yolculuğuna tanık olacağınız bu kitap, belki sizin de hayatınızda yaşadığınız aşk hikayelerine farklı bir bakış açısı sunabilir.
*************❤️❤️❤️❤️❤️*************
Bu kitabı yazmaya başlamadan önce, aklımda beliren bir hikaye vardı ve bu hikayenin beni derin bir şekilde etkilediğini fark ettim. Genç bir kızın, kendisini esir alan bir mafyanın aşkına karşı olan duygularını işlemek istedim. Bu kızın özgürlük ile aşk arasındaki çekişmesini, kendi içinde yaşadığı karmaşık duyguları ve sonunda aşkın gücünü keşfetmesini anlatmak istedim.
Belki bu konu bir çoğumuza uzak gelebilir, ama ben inanıyorum ki her insanın bir aşk hikayesi vardır. Kimi zaman beklenmedik yerlerden gelir, kimi zaman ise bizi en derinden etkiler. Bu hikaye de, bir genç kızın yaşadığı onca sıkıntılara rağmen, özgürlük ile aşk arasındaki yolculuğunu ve bu yolculuğun sonunda kendini bulmasını anlatıyor.
Keyifli okumalar diliyorum... Umarım severek okursunuz... ❤️
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı.
Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı.
Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu.
İzem Karasu.
Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı.
Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı.
İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı.
Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı.
.....