Tomris Hanım, çağının çok ötesinde özgürlükçü fikirleri olan bir genç kızdır. Kendi dünyası içinde okur, araştırır ve fikirlerini söylemekten çekinmez. Bu asiliği, ilkin ailesi başta olmak üzere etraftaki herkesin dikkatini çeker ve kasabada sık sık dedikodu konusu olur. Sosyetenin normları ile çelişen ve bu çelişkinin farkında değil gibi kayıtsızca aykırılıklarına devam eden genç kızı, dönemin en ünlü Fabrika müdürü olan Ragıp Bey, evlendirmeye karar verir. Bu sebeple düzenlenen baloda, Tomris Hanım Volkan isminde bir genç ile tanışacak ve bu gencin, kendi fikirlerine karşın yargısızca onu dinlediğini görecektir. Kadın olduğu için akılsız, iradesiz, duygulu görünen genç kadının ilgilendiği konular sırf erkek işi meseleler olarak görülüp Tomris Hanım'ın "kadın gibi" davranmasına yönelik baskılar, Volkan Bey tarafından hiç yansıtılmayacak ve genç kadının düşüncelerine kıymet verdiği görülecektir.
Kimse ile ilgilenmeyen Tomris Hanım'ın, ilk defa biriyle böyle yakından ilgilendiğini gören Ragıp Bey, Tomris Hanım'ın nişanına neredeyse kesin gözüyle bakarken Volkan Bey de merak konusu olacaktır.
Bu akıllı, yakışıklı gencin geçmişi nedir?
Hakkında hiçbir şey bilinmeyen Volkan Bey, kimdir?
Geçmişin toprak altına gömülüp kimseye bahsettirilmediği karanlık tarafında neler yaşanmıştır?
Bu karanlık tarafın Volkan Bey ile ilişkisi nedir?
Volkan Bey, neyin intikamı peşindedir?
Volkan Bey, sahiden Volkan Bey midir?
GxG kurgudur. Karakterler kadın gibi kadındır. (19.02.25)
Öğretmen/Öğrenci🍷
WLW💋
Sonrasını tam hatırlamıyorum. Ama alnımda bir el hissettiğimde gözlerimi araladım. Görüntüler bulanıktı. Sınıf uğultu içindeydi. Reyhan hoca yanımdaydı. Dizlerinin üzerinde çökmüş, Alev'le konuşuyordu. Yüzü ilk defa o kadar yumuşaktı.
"Ateşi çok yüksek. Bu halde okulda kalamaz. Eve gitmesi gerek. Zaten benim de dersim bitti, ben bırakırım onu. Sadece evinin adresini söyleyin yeter" dedi hoca. Sesi farklıydı... ilk defa bir öğretmen gibi değil, bir insan gibi konuşuyordu.
Ölüyor muyum lan ben? Hakkınızı helal edin arkadaşlar. Valla galiba gidiyorum. Gözlerimi tekrar kapatmak üzereydim ki Selin'in sesi bir bıçak gibi araya girdi.
"Hocam, bu halle yürüyebileceğini sanmıyorum."
"Yürüyeceğini söylemedim zaten," dedi Reyhan hoca, tok ve net bir sesle.
Sonra bir şey oldu. Birden havalandım. Vücudum yerden koptu. Biri beni kucağına almıştı. Hafiflik hissiyle birlikte sıcak bir karanlığa gömüldüm.
Sonrası tamamen bulanık...