''Karan'' dedim nefes nefese. ''Adım'' dedi baş parmağını dudaklarımda gezdirerek ''Şu iki dudağının arasından en kutsal dua gibi çıkıyor. Ne var senin sesinde'' dedi sorar gibi. ''Ne varmış ?'' dedim anlamayarak. ''Ben de onu diyorum ne var ki tek bir kelimenle beni esir edip elimi kolumu bağlayacak kadar mest ediyor'' deyince gülümsememi durduramadım. ''Ya bu en güzel lavanta tarlalarını içinde saklayan gülüşüne ne demeli'' dedi onun kadar belirgin olmayan ve genellikle kimsenin fark etmediği sadece gülünce küçük bir nokta gibi ortaya çıkan gamzeme dokunarak. ''Lavanta tarlaları mı ?'' Geri çekilerek ''Lavanta tarlaları ya'' dedi yüzümün her santimine bakarak sanki içine işliyordu yüzümü. Sonra boynuma yaklaşarak derin bir nefes aldı ''Çok güzel kokarlar'' dedi ve küçük bir buse kondurarak geri çekildi. ''Şifalıdırlar da tıpkı senin varlığın gibi Erna sen benim ruhuma şifasın.'' Olabilir miydi ? Gerçekten bir insan bir insana böyle sevdalanabilir miydi ?