Ben bir beyaz o ise siyah
Siyah üzerindeki pisliği göstermez, kir saklar rengini belli etmez, ama ben gerçekten beyazdım
Elimdeki tüm kanı tüm pisliği tüm gerçeğiyle gösterirdim, bundan utanmadım, gocunmadım
Ama içimimdeki kendimi masumluğumu, saflığımı, yüreğimdeki temizliği, vicanı ve merhameti kaybettim ben o küçük kız çocuğunu kaybettim
Sen benim beyazımdaki kiri çıkarabilirmisin, diyelim ki o kiri çıkardın peki leke hiçmi kalmaz beyazın en kötü yanı kir gider ama leke gitmez
Beni tekrar bembeyaz yapabilirmisin, ya da vazgeçtim bende siyah olmak istiyorum
~~
Üzerimdeki ışıltılı kefeni ben seçtim ama onlar bana giydirti, ellerindeki kırmızı kuşak, kuşak değil bir urgan ,
O urganı belime bağladılar ama sanki boynuma bağladılar, urganımı iki sefer açıp bağladılar her seferinde nefessiz kaldım ama üç de düğümü atıp astılar
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."