Evet, annemin evlenmesiyle babamın yanına, İzmir'e taşındım.
Evet, hayatımın en güzel günlerini burada geçireceğimden habersizdim.
Evet, hikaye çok klasik.
En azından benim için, üç kafadarla tanışana kadar.
Suratsız ve huysuz 'Buzlar Prensi' Mehmet,
Üşenmeye bile üşenen, aşk adamı 'Akl-ı Selim' Selim,
Genç kızların sevgilisi, atarlı 'Behlül Kaçar' Cenk.
Bu üç koca çocuğun hayatıma girmesiyle, adını ilk defa duyduğum bir çeteye, VIP olarak katılacaktım.
İzmir Çetesi'ne.
Hayata dair hatırladığım ilk andaydım.
Yine aynı evin bahçesinde eli yüzü toprak içinde kalmış ben ve karşımda onun ne kadar zaman geçerse geçsin çözemeyeceğim bakışları.
"Dönmüşsün."
İki yıl sonra karşımda onu böyle görmek her şey tamamlandı hissi vermişti.
Ya da her şey asıl şimdi yarımdı ve yeni başlıyordu.
"Döndüm."