DARBE
  • Reads 6,554
  • Votes 650
  • Parts 25
  • Reads 6,554
  • Votes 650
  • Parts 25
Complete, First published Nov 13, 2023
Mature
| İlk bölümler fazlasıyla acemiydim, sonraki bölümler de ise kendimi devamlı geliştirdim. İlk ve son bölümler arasında ciddi bir fark, ilerleme var. Ön yargıların kırılması adına belirtmek istedim ❤️

-

"Aşk bana hep beş harfti. Tek aşkım da vatanımdı. Aşk benim için hâlâ beş harf ama artık sadece vatanım yok kalbimde. Sen de varsın. Ahsen'im, hemde öyle bir varsın ki, benden çok ben oldun bana. Senin için yaşıyor oluşum yetmiyor, seni yaşıyorum."

|

En büyük hayali dünyayı gezmek olan Ahsen UZ, geçmiş yaşantısında meydana gelen ve ileride de başına gelebilecek olan hiçbir zorluğu umursamaz ve hayallerini gerçeğe dönüştürmek için adım atar. 

Önce, Türkiye'den başlar gezmeye ve kalan son bölge, Doğu Bölgesine geldiğinde; bir adamla tanışır. 

Bu adam; gerek cüssesi, gerek karakteri, gerek gücüyle çok büyük bir adamdır. Korku salan bakışlara sahiptir ama bu yanını kadınlara pek göstermez. Yinede sert çehresinden anlar herkes onun kişiliğini. 

Barış Ata DEMİRGAN, Yüzbaşı rütbesine yeni kavuşmuş bir Bordo Berelidir. Hayatı, evi dağlardır. Gerçeği o'dur. 

Şehitlerinin kanıyla sulanan topraklarını, kanları bozuk piçlere koklatmazdır. Toprağına ayak bastırmaz ve gözü olanın gözünü çıkartır.

Aşk ona hep beş harflidir. Vatan'ına her şeyden çok bağlıdır. 

|

Biri hayallerini gerçekleştirmiş ve asker olmuşken, diğeri hayallerini gerçekleştirmek için daha yolun başındadır. 

Hayallerin öyküsünde, kendinden vazgeçen olacak mıdır? 


-


Kitap kurgudur ve gerçeklikle bir alakası yoktur. 

Çalınması durumunda ilgili yerlere başvurulacaktır.
All Rights Reserved
Sign up to add DARBE to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
40 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
Küçük Gelin Mardin  cover
Kış Gülü (Tamamlandı) cover
BERDEL cover
KONUK SEVMEZ DENİZ cover
Kara Gül  cover
Așk Olalım cover
Gecenin Ay'ı/mahalle klasiği ~tamamlandı~ cover
Beni Aşka İnandır!!(BAKIMDA)  cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover

GECENİN İZİ

40 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....