"Çıkart üstünü!" "Ne..ne saçmalıyorsun Cihangir" diye şaşırdı genç kız kafayı mı yemişti bu adam da gelip böyle densiz gibi konuşuyordu. "Ayperi, sana üstünü çıkart dedim" Cihangir gözü dönmüş bir şekilde sadece dediğinin yapılmasını bekliyordu. Öğrenecekti, aylardır içini bir fare gibi kemiren ve onu günden güne bitiren bu düşüncenin gerçek olup olmadığını öğrenecekti. "Cihangir, bak iyi görünmüyorsun git evimden." "Peri eğer üstünü çıkartmazsın ben çıkartırım, sana son kez söylüyorum üstünü çıkart..." "Hayırdır ırz düşmanlığına mi merak saldın halbu..." Ayperi ne olduğunu anlamadan kazağının üstünden çıkarıldığını gördü. Herşey o kadar kısa sürede meydana gelmişti ki Ayperi ne olduğunu fark edemeden Cihangir'in göğsünün tam ortasında olan dövmede elini gezdirdiğini gördü. "Siktir... Sendin o kadın sendin, Peri kızı o, siktir...." Ne yapacağını bilemedi Ayperi eli ayağı buz kesti hatırlamaz dediği adam hatırlamıştı. Göz yaşları birer birer akmaya başladı, ne yapacağını bilemedi. Korkuyordu Ayperi adamın gözünün daha altlara kaymasında ölesiye korkuyordu. Eğer görürse başına gelecekleri biliyordu. Cihangir, Ayperi nin göğsünden kayan ellerinin temas ettiği şişliğe gözlerini yavaş yavaş indirdi, yeni fark ettiği gerçek karşısında bu sefer daha sert yutkundu. Yaşadığı bu geç ikinci farkındalık onu yıkacak etkideydi, 'yapmazdı Ayperi böyle bir şey' diye geçirdi içinden. Bu yaşına kadar yaptığı hiçbir şeyden korkmayan adam ilk defa korkuyordu. "O, o bizim mi? Peri kızı o benim mi ço..cu..ğum"