Petrikor: Yağmur Sonrası Toprak Kokusu!
Onun kokusu...
İstemediğim halde her defasında beni ölümün kıyısından alan kahramanımın kokusu...
Bir türlü ölmeme izin vermeyen adamın kokusu...
Yanıp, kül olmuş benliğimi suyla söndürerek kurtarabileceğini sanan iyi kalpli itfaiyecinin kokusu...
Ondan önce 'Petrikor' benim için sadece sevilen bir kokuydu. Bana ölümü hissettiren, toprağa çeken bir kokuydu.
Şimdi ise değişmişti. Artık bu kokunun anlamı benim için çok farklıydı. Çünkü, artık 'Petrikor' benim için yalnızca ölümün değil, aynı zamanda yaşamında kokusuydu.
***
İntihar etmek isteyen Elis, her teşebbüsünde başarısız olduğu için öfkesini nereye püskürteceğini bilemez. Sevmeyip, yok etmeye çalıştığı 'Zavallı' benliğini her defasında kurtaran iyilik meleği itfaiyeci adam, başarısızlığının baş sebebidir. Petrikor kokan bu adam, bir türlü huzurla ölmesine izin vermez.
Hayat kurtarmayı seven Arslan, bu kez sert kayaya çarpmıştır. Durmadan canını kurtardığı kız bir türlü pes etmiyor ve her ölmek istediğinde sanki inadınaymış gibi onun karşısına çıkıyordur. Bu kız tam bir baş belası olup, izin almadan hayatının tam ortasına yerleşir
İş yerinde çalışırken hastalanan Ahu,
Bunun vasıtasıyla iş yerinden çıkarken çarpıştığı kadın.
2 kişi de reşittir.
**Kitap kapağı öylesine var, paylaşmak için.**