"Annem bana Lavin'im derdi." Efruz'un gözleri beni buldu. "Özledin mi ?" Gözlerimi can dostuma kenetledim. "Özledim ama içimdeki o har o kin.. beni ondan uzak tutuyor.Çakır rengindeki gözlerini unutuyorum." "O senin annen bu kin? Ona bakan gözlerimi kıstım acıyla gülümsedim. "Komiser.Bana anne deme o senin annen hiç deme."Benim gibi oda gözlerini kısarak bana bakmaya başladı. "Ama-" "Komiser!Kim kendi kızının adını ölüm koyar?Hangi annenin yüreği buna dayanır?" Lavin isminin anlamı beyaz ölüm demekti.Beni bıraktığı gün söylemişti.Bana o kelimeyi hak ettiğimi yaptığıyla açıklamıştı. "Savcım-" Savcım olmuştu değil mi? Herkesin savcısı.Bir babamın ağzından çıkmamıştı o kelime.Birde o kadından. "Benim babam...bana İpeğim derdi.Naif kızım, zarafetli kızım... derdi bana." Efruz bana bunları söylerken hak ediyorsun bakışı atmış, gülümsemişti.Peki ya neden annemi söylerken gülmemişti. "Şimdi anladın mı komiser?Bir anne yavrusuna ölüm der ama bir baba ona en güzel sıfatları sıralar." Gözlerime hüzünle baktı. Efruzu ağlarken hiç görmemiştim, gözlerinin dolduğunuda.Gözleri bu sefer benim yüzümden dolmuştu. O kadın için dökecek göz yaşı olmamalıydı. "Benim babamın bana verdiği tek kötü sıfat yetimdi ama annem bana bütün kötü sıfatları layık gördü." Yapma der gibi baktı bu sefer onun gözleri.Sırtımı dayayacağım babamdan sonraki tek limanım.Ama bu konuşmayı bitirmeliydim. "Ben iki kez öldüm.Annemin ellerimi bırıkışıyla, babamın kucağımda... kollarımın arasında yok oluşuyla öldüm." Bu sözlerimi sıralarken eskisi gibi rahat değildim. "Ben üç canlıyım komiser.Benimde ölüm günüm sevdiğim birinin kollarının arasından kayıp gitmemle olacak. O sen olma Efruz eğer ben sana, dostuma, kardeşime, sırdaşıma bu acıyı yaşatırsam kefenim bana dar gelir, toprak beni kabul etmez. "Aynı babam gibiAll Rights Reserved