Küllerinden doğan bir kadın...
Yeminlerinden vazgeçmeyen bir adam...
Ve imkânsız gibi görünen bir aşk.
Almira Yılmaz;
Çocuk yaşta terk edildiği yetimhanede hayata tutunmayı öğrendi.Her yara,onu biraz daha güçlü kıldı.Sevgiye aç kalbi,aylar sonra onu bağrına basan bir aileyle yeniden umut buldu.Öğretmen olduğunda,çocuklara verdiği sevgiyle kendi yaralarını sarmaya başladı.
Yüzbaşı Emir Kozan ise bambaşka bir dünyada büyüdü.Sevgiyle yoğrulmuş bir ailede yetişti ama kalbini vatanına adadı.Disiplin,sadakat ve görev onun yaşam biçimi oldu.
Aşk,onun için hep ertelenmiş bir ihtimaldi.
Biri geçmişin gölgesinden çalışan bir kadın...
Diğeri geleceğini sadece vatanıyla kurmuş bir adam...
Aynı gökyüzüne bakan bu iki kalp,bir gün aynı kaderde buluştu.
Ama aşk,her zaman kolay bir yol değildir.
Bir kadın,kalbini bir askere emanet edebilir mi?
Bir asker,yüreğini bir yaraya merhem kılabilir mi?
Ve aşk, gerçekten her şeyin üstesinden gelebilir mi?
"Zora Sarılmak"
Yaraların sessizce konuştuğu,kalplerin birbirine sığınmayı öğrendıği bir hikâye...
!!!Kurgu tamamen bana ait olup iznim olmadan çalınması veya farklı isimlerle tekrar yayınlanması sonucu yasal işlemlere başvurulacaktır!!
Aşk, bazen bir silahın gölgesinde doğar. Ve bazı yazgılar, kınayla değil kanla mühürlenir.
Heja, Mardin'in taş avlularında narinliğiyle büyümüş bir genç kadındır.
Ancak bir sabah, abisinin düşman aşiretin kızını kaçırdığı haberiyle dünyası yerle bir olur.
Uçurum kenarında alınan bir kararla, iki düşman ailenin kanı durdurulur-ama bir bedelle: berdel.
Heja, sevmediği bir adamla; Baran ise adını bile duymadığı bir kızla evlenmeye zorlanır.
Bir taraf için fedakârlık, diğer taraf için mecburiyettir bu evlilik.
Ama içten içe, kırgın bakışlar, susturulmuş hayaller ve geçmişin kanlı gölgeleri arasında bir kıvılcım belirir.
Baran'ın kalbinde bir şeyler kıpırdamaya başlar.
Heja'nın sessizliği, içindeki fırtınaya dönüşür.
Kimi kaderini seçemez, ama bazıları o yazgıyı yeniden yazmaya cesaret eder...