Karanlık geçmişi yüzünden kendi ırkı arasında bile kabul görmemiş bir cadıydı Melliantha. Tutuklu gibi Rovana Akademi'sinde tutulurken, bir anda vampirlerin ortasına bırakılmasıyla neye uğradığına şaşırmıştı. İşin tuhaf yanı, gözünü kan bürümüş vampirlerin, ona cadılardan daha iyi davranmasıydı. Hem de geçmişine rağmen! Bu arada etrafta, Tanrıça Hekate'nin öldüğüne dair fısıltılar dolaşıyordu. Melliantha kendi kaderine acımayı bırakıp fısıltıların doğrularını araştırıken çok daha büyük bir ağın içine düşmeye başladığını fark edecekti.