Pablo Neruda: "İyi insanlar kırıldıkça içine kapanır, dışarıdan bakanlar ukala zanneder." diyor
Alp tekini tanıdıkça bu sözü daha çok yakıştırmaya başladım.
Ne kadar çok şey yaşamış hala nasıl hayatta şaşkınlık içerisindeyim.
Hayatıma iyi ki girmiş dermiyim bir gün bilmiyorum ama onu tanımak pazıl parçası gibi her gün başka bir tarafı görüyorum.
İki yara bir veda eder, bir veda iki yeni başlangıç ve başlangıçların ruhu yaranın öz vatanıdır.
Senin de vardır kanar diye kimseye göstermediğin yaraların...
Tam orandan öpü- yorum.
....
Sen garip bir kadınsın, hiç vazgeçmesini bilmez misin? Onca acına rağmen gülüyorsun. Hiç sevilmemiş birisin fakat sevmekten vazgeçmiyorsun. Ne kadar kırılsan da, kandırılsan da güzel bakmayı bir türlü bırakmıyorsun.
Hayat seni bana yaralarını sarmam belki de birlikte yaralarımızı sarmamız için bana göndermişti.
Hiçbir zaman ağzımdan duymayacağın o cümleyi kuruyorum sana minik kızım
"Hoşgeldin Ekim" belki de pişman olacağım bunu dediğim için....
Doğum gününde terk edilen Meyra Akay, kısa süre sonra hamile olduğunu öğrenir. Bebeğinin babasının ona destek olmayacağından emin olan Meyra'ya umut hiç beklemediği yerden doğar. Aynı hastanede çalıştığı ve sürekli didiştiği doktor Yaman Yürekli, yıllardır aşık olduğu kadının en büyük destekçisi olur.
Bu süreçte yaptıkları anlaşmalar ikisinin arasında kalsa da bazı anlaşmaların altında kalbi karıştıran bir gerçek yatar.'