Hayatım'ın en derin boşluğunu yaşarken, bu boşluğu hiç düşünmediğim bir spor'un doldurması henüz hazırlıklı olduğum bir şey değildi. Hiç bilmediğim, sadece adını duymak ile yetindiğim bir spor... Peki ya aşk? Gerçek aşk'a inanmayan ben, hatta aşk denen bu şeyin varlığına bile inanmayan benim bütün hayatım bu spor olmuştu. Tesadüf eseri tanıştığım bu spor... Peki ya adım attığım bu yolda başıma neler gelecekti? 15. yaşım'ın sonlarında hayatımın bana yaşattığı şeyler yetmezmişçesine, bu spor neler açacaktı başıma? Kaldırabilecek miydim hepsini? Bu zorlu yolu aşabilecek miydim? Ve en önemlisi güvenebilecek miydim? Ben Doğa... Doğa AKYÜZ... Tesadüf üzeri girmiş olduğum bu yol'a, beni hangi çıkmazlara sokacağını bilmeksizin atmıştım bu adımı. Sonunu bilmeden, sonunu bile bile ben seçmişken hemde...