🥀🔥
Hayaller kurarız, hepsini yaşamak ve mutlu olmak amacıyla. Bu hayallerin uğruna yılları verirsiniz ama aynı kumar gibidir, şans savaşı verirsiniz.
Ben Akay Taş,bu kumarı kaybettim!
Ben Akay Taş,bu hikayede kaybettim!
Ben Akay Taş, sevdiklerimi kaybettim!
Ben Akay Taş, herşeyimi kaybettim...
Kendimi bilen bir kadındım, cesurca ve mertçe ama bu hikayede; kaybettim..🥀
...
"Unutma beni sevgilim, unutma beni yıkışını. Oysaki ateşte yanan da, rüzgarda savrulan da benmişim."
"Hayır, hayır öyle deme gülüm."
Elimdeki güle baktım gülümsedim ama bu gülüşte keder vardı. Ona baktım "Bak sevgilim, kanlı gül."
Elimdeki kanlı güle baktı: bakışı pişmanlıktı. "Özür dilerim."
"Suç senin değil, güllerin ömrü kısa olurmuş."
...
(Sonların gelişi bazen beklentiler gibi olmaz: sürprizler vardır hayatta.)
"Soyun!"
"Ne?"
Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster."
Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı.
"Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum.
Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı.
"Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı.
İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum.
Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı.
"Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu.
Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk.
"Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz."
Burada neler olduğunu anlamıyorum.
Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim."
Burada gözlük takan sadece bendim.