Sessizlik aslında çok şeydir
Sadece duymak gerekir...
Yedi yaşında bir çocuk düşünün, annesi ve babası o daha küçükken boşanmış, babasıyla kalıyor.
Annesini hatırlamıyor bile.
Babası işlerine yoğunlaşıyor. Aşka küsmesiyle beraber, daha hiçbirşey yapmıyor.
Çocuk büyüyor ve ona hiç ilgi göstermeyen babasını görüyor. Bir babaannesi ona iyi geliyor.
Çocuk beş yaşında geçirdiği bir tramva sonucu ve babasının ilgisizliği yüzünden susuyor ve iki yıl boyunca hiç konuşmuyor.
Hiç bir şey onu konuşturmuyor.
Ta ki
İrem Lara Işık gelene kadar.
Bu hikaye bir aşk hikayesi.
Bir çocuğun, onu iyileştiren, ona yeniden nefes veren kadına beslediği, saf, temiz ve hayranlığının aşkı.
Bu hikaye bir aşk hikayesi.
Oğlu ona küsen adamın, ve aşka küs olan adamın, oğlunu iyileştiren kadınla, kendisininde iyileşme hikayesi.
Şeker Portakalı kitabında geçen o sözü hatırlayın
"Ben şuna inanıyorum, sevgi her şeyi yaptırabilir, bir de sevgisizlik".
Bende buna inanıyorum. Bizim hikayenizde, sevgi herşeyi yaptırabilecek. Üzün, yok olacak.
Şimdi size soruyorum.
Siz bu hikayeye, Elyas annesizliği derinden hissederken, ona ortak olmaya ve İrem sayesinde iyileşmesine varmısınız.
Şimdi size soruyorum.
Siz bu hikayeye, Selim ve İrem aşkına hazırmısınız.
Şimdi soruyorum... Hazırmısınız?
Ben Nefize Taşdan...
Benim inandığım tek şey var, sevgi...
Dudaklarıma bir buse kondururken "seni seviyorum,ama biraz acı cekmen gerekiyor"
Ben iki yıldır acı çekiyorum,bu ne ki? Boxerini çıkarırken onu izliyordum. Bir yere gelince utanman da kalmıyordu bu adamın yanında. Alışık olduğum şeylerdi. Bir adamın sevmediğin halde her zerresini biliyorsanız buna bir bok denmezdi!
Kalın ve damarlı penisini çıkarıp birkaç defa okşadı. Bunu yaparken gözlerimin içine bakıyordu.
"Hazır mısın?"
Hazır mıyım? Ben çocuk doğurmaya hazır değilim. Ben anne olmaya hazır değilim. Lanet olası hapı yanıma almamıştım! Ayrıca aklıma nereden gelebilirdi ki dağ başında kocamla sevişeceğimiz?
Erkekliğini girişime yerleştirirken birden içime itti. "Ahh!" Tırnaklarımı kollarına geçirdim. İçimde hareket etmeye başladı. Bacaklarımı beline doladım, topuklarım kalçalarına değiyordu. Omuzlarına sıkıca tutundum. Terden ıslanmış Saçlarımı gözümün önüne düşerken tek eliyle geriye attı.
"Kartal!"
"Sikeyim! Seni o kadar özlemişim ki!"
"Ahh! Yavaşla!"
"Hayır bebeğim,bu gece sadece benim istediğim olacak"
Omuzlarına tırnaklarımı geçirirken odadaki tek ses tenin,tene çarpma sesleri,ve kısılan sesimden çıkan inlemelerimdi. Sonuna kadar soktuğu aletiyle hayalarının kadınlığıma çarptığını hissedebiliyordum.