ZİNCİFRE
  • مقروء 6,375
  • صوت 352
  • أجزاء 11
  • مقروء 6,375
  • صوت 352
  • أجزاء 11
مستمرة، تم نشرها في ديسـ ٠٣, ٢٠٢٣
Karşımda ki koltuğa baştan çıkarıcı bir şekilde yayılmış beni izliyordu. Siktir şuan ne kadar çekici ve günaha davetkar olduğundan habersizdi. Bu baştan çıkarıcı görüntüyü kafamdan imha etmeye çalışarak konuşmaya devam ettim. 

- Hep ilk vazgeçilen ben oldum. 

Dediğimde gözleri tutkulu bir şekilde üzerimde geziniyordu. Gözlerimiz kavuştuğu an bana çok yoğun bakmaya başladı.

- Vazgeçilmeyecek kadar değerlisin benim için.

Dediği hoşuma gitmişti. Kalbimde bir sıcaklık hissettim. Konudan kopmamak için sözlerime devam ettim. 

- Onlar için gözden çıkarılıcak ilk kişiyim.

 gözlerime hala aynı tutkuyla bakıyordu. Aruzdan ölcekmişim gibi hissediyordum. 

- Gözümün nurusun Şahmeran. Onların değil sen Benimsin.

Kalbimin üzerindeki ölü toprağın kalktığını ve gönlüme bahar geldiğini hissebiliyordum. Kalbimde yıllar sonra bir devrim olmuştu ve bu devrimin sahibi   DİNÇER BATU SOYSAL' IN   ta kendisiydi...











#BU HİKAYENİN TÜM HAKLARI SAKLIDIR

#WATTPAD' DE BU İSİMLE YAZILAN İLK VE TEK KİTAPTIR.
جميع الحقوق محفوظة
قم بالتسجيل كي تُضيف ZİNCİFRE إلى مكتبتك وتتلقى التحديثات
أو
#523ihanet
إرشادات المحتوى
قد تعجبك أيضاً
GECENİN İZİ بقلم hisssizyazar
44 جزء undefined أجزاء مستمرة
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....