Yeni bir şehir ve yeni bir hayat.
Hakkari'ye yeni bir öğretmen olarak atanan Eval Hırça, kendini hiç tahmin edemeyeceği bir hayatın içinde bulur. Yıllardır içinde besleyip büyüttüğü aşkını hiç tahmin edemeyeceği yerde karşısına çıkmıştır...
Terk edilmişlik ağırdı, onun okyanuslarında boğulmaksa benim en büyük kaybımdı.
''Sen çok değişmişsin...'' Dedi genç kadın karşısında askeri üniformayla duran genç adama.
Dokuz yıl dedi içinden kadın, dokuz yıldır görmemişti onu. Ne kadar değişmişti, ne kadar farklı birisi olmuştu. Lisedeki o masum çocuk değildi, onu anlamıştı. O artık, Yüzbaşı Uygar Asil Karaman olmuştu.
''Değiştim,'' Durdu ve kadının içini ısıtacak yeşil gözlerine baktı. ''Değiştirdiler.''
Onlar için artık hikaye daha yeni başlıyordu.
Sevmediğiniz yüzünü dahi görmediğiniz bir adamla evlenmek nedir bilir misiniz?
"Abi yapma kurbanın oluyum!"
Ağlayan gözlere abime baktım, baba yarıma en değerlime.
"Ben diyeceğimi dedim, iste yada isteme Azad'la evleneceksin Evin."
...
Mutfağa girip elerimi tezgaha yasladım. Arkamda hissettiğim kara gölge ile kaşlarımı çatıp arkamı döndüm. Uzun boylu, kumral özenle şekillenmiş saçları, yeşil ormanı andıran gözleri ile karşımda duran adama baktım.
"Ne işin var senin burda?"
Elerini cebine koyup rahat bir ifadeyle parmak uçlarında yükseldi.
"Müstakbel karnımı görmek istemiş olamamı?"
Sinirle burnumdan soludum.
"Ben senin o tanıdığın kızlara benzemem bir tane çarparım ağzının üstüne!"
Yeşil hanelerini kısarak baktı yüzüme.
"Bu sözlerini sana yerdireceğim zamanı iple çekiyorum Ceylan gözlü."
Sonda kullandığı hitapla dudaklarımı yaladım. Gözleri dudaklarıma kayınca vücudum gerilmişti...
(İmdadım kitabımı okuduktan sonra bu kitabıma okumanızı tavsiye ediyorum kafanızın karışmaması için.)
Evin ve Azad
(kurgu; yetişkin içerik bulundurur.)