DAMAR YOLUNDAN AŞK
  • Leituras 9,559
  • Votos 738
  • Capítulos 14
  • Leituras 9,559
  • Votos 738
  • Capítulos 14
Em andamento, Primeira publicação em dez 04, 2023
"Sen de benim kadar gerçekleri görüyorsun.
Beraber olamayız, benim gibi biliyorsun.
Bir başka dünyanın insanısın.."

Salonda gözlerimiz kesişti. Onca insan arasında birbirimize kederle bakıştık. Etrafımızda olan insanlara aldırış etmeden, gözlerimiz konuştu. İkimizde bunun farkındaydık. 
Salonda yankılanan Sezen Aksu'nun şarkısı dudaklarıma geçti. 
Ben ona, onun bakışları ise dudaklarıma kaydı..

Benim dudaklarımın arasından "haklısın, biraz geç karşılaştık. Oysa hiç konuşmadan anlaştık" bu kelimeler döküldü. Sonra ben sustum, o konuştu..
"Bazı şeyler var ki söylenmiyor, biz seninle sözleri susarak aştık" dudaklarından dökülen bu bestelerden sonra, sandalyesini arkaya yitip, ayağa kalktı. Ben daha ne olduğunu anlamadan yanıma varmıştı..

Bana bir şey demeden elini uzattı. Kendimi sorgulamadan, etraftaki bakışlara bakmadan, gözlerimi gözlerine kenetledim ve elini tutup ayağa kalktım. Yan yana yürürken salonda oturan çiftlerin bazıları ayağa kalktılar ve bizim yapacağımız gibi dans etmeye başladılar. Tam ortada durmak yerine, insanların arasına karıştık. Kollarımı onun boynuna astım, o da ellerini belime..

Yavaş hareketler ile yalpalanıyorduk. İkimizde an dan sıyrılmıştık. Şarkıda "Düşler ve gerçekler ayrı ayrı yaşar" diye bahsetiyordu.

Bizde biliyorduk. Aziz ve Aylinin hikayesi yarım kalaçağını, hikayemizi mutlu biteremeyeceğimize ama inanmak istemiyorduk bu acı gerçeğe..

"Sende benim kadar gerçekleri görüyorsun 
beraber olamayız, benim gibi biliyorsun.."

Hayat bazen öyle insafsızdır ki, seni sevdiğinle ile sınandırır. Ne kadar bağlı olsanız bazen ayrı yollardan gitmeniz gerekiyor. Peki bunun tam tersini yapsak, birbirimize tutunsak. 
Bu hangi felaketin doğuşu olur..? 
Aylin ve Azizin hikayesi yarım kalmamalı oysa.


Tarih: 3.12.2023
Todos os Direitos Reservados
Inscreva-se para adicionar DAMAR YOLUNDAN AŞK à sua biblioteca e receber atualizações
ou
#534hayat
Diretrizes de Conteúdo
Talvez você também goste
İZAE, de LaGoccia
25 capítulos Concluído
"İstediğin her vakit seninle seks yaparım, ama asla sevişmeyeceğim," demişti birkaç saat önce koluna takıp nikah masasında 'evet' dediği kadın Mehmet'e. "Sevişmek, sevmekten türemiştir Mehmet. Biz birbirimizi sevmiyoruz. Ben zorlandım bu evliliğe, senin sebebini bilmiyorum. Ve inan, merak da etmiyorum." Elini, yanağını okşar gibi hafifçe hareket ettirdi Zeynep. Sonra işaret parmağının ucunu hafifçe şakağından çenesine, oradan boynuna doğru kaydırdı. Gözlerinde alaycı parıltılar oynaşırken, parmak ucunu şah damarının üzerinde gezdirdi. Bu hareketle Mehmet yutkundu, adem elması hareket etti. Kontrolünü kaybediyordu. Zeynep parmağını, adem elmasının üzerinde gezdirmeye başlamıştı ki yeniden kısık sesiyle konuşmaya başladı. Bu ses tonu, Mehmet'in başına bela olacaktı. *** Babalarının zorlamasıyla birleşen iki hayat. Zeynep'in güzelliği ve sözleriyle büyülenmiş bir adamın aşka adım adım yaklaşırken, yürüdüğü ince patikada öfkeden ziyade uysal bir kabullenişle hedefe ilerlemesinin hikayesi. Yelkenleri ilk suya indiren Mehmet'in, Zeynep'in sadece bedenine değil kalbine de karışmak için aldığı nefes sesleriyle kulaklarımızı dolduracak bir öykü. Zaman zaman Zeynep'in fırça darbelerinde hayat bulacak bir vazgeçiş olacak belki de hissettiklerimiz. Aşkı hissedecek, sevgiyle ödüllendirilecek ham bedenlerin olgunlaşmasına an be an şahit olacağımız bir masala hoş geldiniz. İZAE; ışık verme anlamında kullanılır.
BÜLBÜL, de papatyakorusu
23 capítulos Em andamento
*avareyim,asudeyim,yorgunum bilmiyorum,neden sana vurgunum? -bir mahalle hikâyesi- 18/05/2023 " Dökme yüzünü." dedi. Yüzüne vuran kızıl ateşlere bakarken gözlerinde kararlı bir ifade vardı. Kurşuni bulutlar, karşıdaki binaların silüetlerin üzerine yığılmışlardı ve akşamın alacasına güneşin son kızıllıkları karışıyordu. Hafif bir rüzgâr çıkmıştı. Sesi, bulanıklıktan uzak, net ve kendinden emindi. Hiç tereddütleri olmamıştı zaten. Şimdi oturduğumuz bu tenhalıkta, gözleri yerdeki ateşin kızıllığındayken düşen yüzümü, incinen kalbimi nasıl fark etmiş, nasıl sezmişti bilemiyordum. Beni şaşırtmaya devam ediyordu. Kemikli yüzündeki kararlı ifadeye baktım. Gözleri ateşten uzaklaşıp bana döndüğünde yanağında şimdi sakalların gizlediği yara izini ve sebebini düşünüyordum. Yaralar her zaman görünür değildi, olamazdı ama sanki onun yaraları gördüğümden daha derinlerde bir yerlerde gibi geliyordu bana. Gözleri, uysal bir kuştan uzak, gelip gözlerime ilişti. Bakışları karanlık bir orman gibiydi ama tekinsiz değildi. Alaz alaz bir ifade vardı. Hummalı, sert ve kendinden emindi. Kaşlarının arasındaki çukurlar inen akşamla karanlık çizgilere dönmüştü. Garip bir şekilde yanında kendimi hiç olmadığı ölçüde güvende hissettiğimi fark ediyordum. Bana bakarken gözünü bile kırpmıyor, bakışlarındaki bir şey beni gözlerimi kaçırmaya hatta buradan çıkıp ardıma bile bakmadan kaçmaya zorluyordu. Ama direniyordum. Ne gözlerimi mızrak gibi saplanan bakışlarından çekebiliyordum ne de koşup uzaklaşmaya derman bulabiliyordum. " Dökmedim." dedim inkar ederek, az önceki sözünü esasında kendime hatırlatmak için. Elindeki uzun çubukla ateşi karıştırırken tüylerimi diken diken eden ifadesini de çekip almıştı üzerimden. " Döktün. Ama sen yine de dökme yüzünü. O yüz, dökülecek yüzlerden değil."
HÜZNÜN GEMİSİ, de FeelStone
6 capítulos Em andamento
"Ben değil seninle evlenmek, aynı havayı bile solumam be!" Adam, karşısında durmuş, kendinden kısa olduğu halde üstten cesurca bakan kadının, uçurumun dibini andıran koyu gözlerine baktı. Karadeniz'in hırçın sularını andıran mavi gözlerini, kendini boğmak ister gibi bakan, her baktığında kendini bir uçurumun ucunda sallanıyormuş gibi hissettiği gözlerde gezdirdi. "Ben de sana meraklı değilim herhalde. Bir çözüm bulacağım. İki de bir kapıma gelip bana bağırma." Alkan, bunu söylerken her zamankinin aksine sakindi. Kadın ne kadar öfkeli olursa olsun hiç kimseye nefretle bakmadığını fark etmişti adam. Acaba bu zamana kadar kimseye sevgiyle baktı mı diye düşündü adam. Bu yersiz düşüncesi kaşlarını çatmasına neden olduğunda Hazan'ın da kaşlarını çatılmıştı. "O zaman annene söyle beni sıkıştırıp durmasın! Ben evlenmeyeceğim! Evlensem bile bu kişinin sen olmayacağı kesin!" Hazan, hayatında sinirlenmediği kadar sinirlendiğini hissediyordu. Sadece bir hafta önce kendini görmezden gelen bu adamla evliliği düşünecek kadar delirmemişti daha. Alkan'ın kaşları alayla havaya kalktığında Hazan, gücünün yeteceğini bilse karşısında ki adamı dövebileceğini düşündü. "Ha ben kabul ettim, senin etmen kaldı." "Kendini beğenmişin tekisin! Seninle evlenmek için zırdeli olmak lazım." Hazan, Alkan'ın karşısında kaldıkça sinirden renk değiştirdiğini bildiğinden son sözünü söyleyip, baktıkça boğulduğunu hissettiği mavi gözlere son kez bakıp arkasını dönüp hızla evine doğru yürüdü. "Arkasından ona bakan Alkan kendi kendine, "Zırdeli," dedi. "Büyük konuşuyorsun." İki inatçı delinin, birbirlerinde boğulmaktan korktukları gözlerde ve Karadeniz'in hırçın sularının taşıdığı Hüznün Gemisi'nde geçen büyük bir sevda hikayesi.
Talvez você também goste
Slide 1 of 10
Mutlaka Bir Gün cover
SAUDADE cover
Rus mafyası / Yarı Texting  cover
İZAE cover
Operasyon - Oh Sehun Oc  cover
Dedemin Bakkalı | Tamamlandı cover
BÜLBÜL cover
HÜZNÜN GEMİSİ cover
Beş Notalı Kırık Mısra #BNKM cover
Pembe Düşler Mahallesi  cover

Mutlaka Bir Gün

4 capítulos Em andamento

(Mahalle kurgusu) "Beni iyileştiremezsin Kadir, vazgeç! Ben kendimi bile sevmekten acizken seni sevmeyi beceremem. Yol yakınken bırak beni!" "Sen benim çocukluğumsun, gençliğimsin! Bana hayatımdan vazgeçmemi söylüyorsun, bunu nasıl yapsın bu Kadir? Elimi tut Asya! Tut da sana, beni sevmeyi öğreteyim..."