Derin bir nefes aldım ve hayatımı değiştirecek o numarayı tuşlamaya başladım.
054***
Numarayı tuşladıktan sonra yazmaya başladım.
Siz: Ben ne sana taparım, ne trip atarım.
Siz: Sen ne beni oyala, ne omuz ovala, işime bakarım.
Siz: Ben o nazı çekemem, günaha giremem, kötü söz edemem.
Siz: Aşk bu kızıl ötesi, yaralı müzesi, hareket edemem.
Siz: Acılarım heveste, güneş açar aheste, bi' kapalı kafesteyim.
Siz: Topu topu bi deste, ara sıra bi besle, iki nota bi besteyim.
Siz: Seni çöpe atacağım, poşete yazık.
Siz: Bi sigara yakacağım, ateşe yazık.
Siz: Aşk gidene acımak mı?
Siz: Bu yükü taşımak mı?
Siz: Yarayı kaşımak mı?
Siz: Sor iyisi çıkacak mı? İçime akacak mı? Ve güneş açacak mı?
Siz: Aşk gidene acımak mı?
Siz: Bu yükü taşımak mı?
Siz: Yarayı kaşımak mı?
Bir odayı karıştırmak hayatını yerle bir etmeye yeter mi?
Sadece biraz dinlenmek istemişti. Ama gözlerini açtığında zenginliğin içinde kaybolmuş kibirli bir adamın yatağındaydı, hem de yalnızca bir havluyla.
Feraye zengin bir aileye gelin giden ablasının yanında yaşamak için geldiği yalıda yalnızca huzurlu bir hayat arıyordu. Ancak gecenin bir yarısı yanlış bir odaya girip tanımadığı bir adamın yatağında uyanmasıyla her şey geri dönülemez şekilde değişti. O geceden sonra hayatı artık ona ait olmaktan çıktı. Karşısında kibriyle sinirlerini zorlayan ama varlığıyla kalbini darmadağın eden bir adam vardı.
Bazı sınavlar kaçmakla geçilmezdi, bazı duygular görmezden gelinmezdi. Ve bazı adamlar unutulamazlardı.
❝"Kucağımdasın." dedi alçak bir sesle. "Dün gece seni elimle getirdim ve vücudunda hâlâ izlerim var." Beni daha çok çekti kendine doğru, kendi alt bedenine doğru bastırdı. Onu hissedebilmek muazzam bir arzu uyandırıyordu bedenimde, sağduyu ve mantığımın yerini şehvet ve ihtiras alıyordu. "Arzu duyduğunu, beni ne kadar istediğini biliyorum." Nefesim hızlandı, söyledikleri ne yazık ki tamamen gerçekti. Onu delice arzuluyordum, hatta bazen rüyamlarımda bile gördüğüm oluyordu. Bu yüzden kasıklarım sızlıyor şu an, bu yüzden ateş bastı bedenimi.
Yüzü yüzüme daha çok yaklaşınca burunlarımızın uçları birbirine değdi, dudaklarım öpülme arzusuyla karıncalanmaya başlamışlardı. Onun temasına kayıtsız kalamıyordum, korkunç bir ten uyumu vardı aramızda. "Kaçman bunu değiştiremez." Konuşurken dudakları benimkine dokunuyordu, kendimi tutamayıp ilk hamleyi yapan olmaktan korkuyordum. "Ben de seni istiyorum." diye ekledi en son, zaten hemen ardından dudaklarıma kapandı.❞
▪︎Yaş farkı vardır.
▪︎Cinsel içerik vardır.
Cinsellik, küfür ve hassas içerikler barındırmaktadır. Rahatsız olacaklar okumasın.