Umudumu kaybettim arkadaşlar.
Hiçbir şeyin hiçbir anlamı kalmadı. Küçükken, hayatın büyüyünce daha kolay olacağını sanırdım ama büyüdükçe zorlaştı hayat. Nefes almayı unuttuğum oluyor bazen. Bazen yazacağım cümleyi un...
Bazense sapacağım sokağı. Derdim kimseden değil ama kendimle zorum. İçinde olduğum beden, yaratıcının bana verdiği beyin, travma dolusu aile hayatım, mücadele eden ama halen bir sonuç alamayan ruhum. Yüzüme bakan kimsenin içimi görememesi, bunalımımı hissedememesi. Kimsenin elimden tutmak istememesi. Belki de ben hak etmiyorumdur belki sonuçta herkes hak ettiğini yaşamıyor muydu hayatta, benim hakkım da budur belki..
Kim bilir kim verebilir bunun cevabını? Yalvarırım biri cevap versin, nerede yanlış yapıyorum, kime yanlış yapıyorum ya da tek yanlış ben miyim evrende, bir tek beni mi sığdıramadı dünyaya. Gerçi benim ruhum bile bedenime fazla gelirken dünyada yer bulamamam normal değil mi?
Ellerim titriyor yazarken bunları, gözlerim buğulu, kocam karşıda ama ne onun benim sıkıntımdan haberi var ne başka birinin. Okusun da istemem bunları, sinirlenince ağlıyorum diye haklı çıkmak için ağladığımı sanan bunları da dikkat çekmek için yazdığımı düşünecek elbet ama benim de anlaşılmaya ihtiyacım var sinirlenince neler yapacağımı anlayabilmek zor mu mesela? Kendime kıymaktan çekinmeyeceğimi bilecek kadar beni tanımayan biriyle mi evlendim mesela? Halbuki ben, beni anlayan, beni dinleyen, bana hak veren, baskın olmaya çalışmayan biriyle evlenmedim mi nihayetinde?
Sorun bende sanıyorum. Onun ne günahı var benim bilmem lazımdı, asla dinlenmeye değer biri olamayacağımı, dinlensem de fikrine saygı duyulacak biri olamayacağımı benim bilmem gerekirdi.
Bu bir Asker kurgusudur.
Wattpad hali ve Kitap hali yayında.
Bildiğiniz bütün asker hikayelerini unutun bu hikaye bambaşka. Gamzeli ve Kurt'un hikayesi. ❤
"Başında Aşk" serisinin Kurt ve Gamzelinin hikayesidir.
Dağ Başında Aşk / Kurt ve Gamzeli
Nöbet Başında Aşk / Semih ve Mihrem
Silah Başında Aşk / Uğur ve Menhus
&
"Güzel seviyorsun," dedim gözlerine bakarak.
"Güzeli, güzel seviyorum," dedi.
İnsan yeni bir hikâyeye, biriyle tanışarak ya da yeni bir yere giderek başlarmış. Benim hikâyemde ikisi de vardı.
Gittiğim yeni şehirde tanıştığım adamla hikâyem başladı.
Teğmen Emre Kurt...
Zümrüt yeşili gözleri beni her defasında büyülüyordu. İçine çekildiğim derin bir kuyuydu sanki. O derin kuyu bende keşfetme isteği uyandırıyordu. Bana doğru attığı her adım bir diğerinden daha güçlüydü ve kaçmamı imkânsız hâle getiriyordu. Sonunu göremediğim o kuyuya gözlerimi kapatıp, kendimi bırakma isteğim gün geçtikçe artıyordu.
Askeriyede öğretmenlik yapmaya başladığımda, başıma geleceklerden bihaberdim. Abimin de görev yaptığı bu askeriyedeki öğretmenlik görevi, içerideki haini bulmam için bir araçtı. İçimizde, kapalı kapılar ardında, ihanet eden biri vardı. Açtığım her kapı bir diğerine çıkarken; o kapılardan birinde
onu bulmaktan korkuyordum.