O bir yay erkeğiydi.
Ukala , çapkın , bağlanma sorunu , serseri, alkolik, özürün ö harfini bilmeyen , ani sinir patlamaları olan yakışıklı biriydi .
Ben ise daha gözünü yeni açmış her şeyi olumluya bağlayan her toksik ilişkide olan o küçüklüğünden yaralı , yaralı biri görünce de iyi etmeye çalışan dost kazığı yemeyeye doymayan o saf salak aile kızıydım . Onun yaralarını sararken , yaralarla baş başa kaldım . Bir taraftan yediremediğim intikam ile yanıp tutuşan tarafım bir taraftan kendini affettirse her şey belki daha güzel olur diyerek karşı çıkan taraflarımla yüzleşiyordum . Bizim ilişkimiz o toksik ilişkiydi . İskambil kağıtlarından çıkmış gibiydik birbirimize . Küçükken yaptığım 777 gibi bir şeydi tam istediğim bir tipti ansızın tanışıp kaderimin bir olmasını istediğim bir tipti ve öyle de oldu .
Ben zaten yaralıydım . Benim damarlarımdan gelen kanlar bile kendi içlerinde yaralıydı. Ben daha anne karnından yaralı hayat buldum , yaralı büyüdüm .Benim kendime bir küçüklük çocukluk borcum vardı .
Ya sen benim küçüklük borcumu ödememe yardım edip o dizi hep yaralı küçük çocuğun yüzünü yine beraber güldürürüz ya da beni böyle ...
" Bu şekilde olmaz birbirimizi yaralıyoruz istemeden de olsa seni çok seviyorum ..."
"Siktir git sen değişmezsin ! "
Birbirine benzeyen sıradan iki ayrı insan , bir o kadar da ayrı yaşam biçimleri olan Mila ve Korel ' in aşk hikayesi ...
Mila Korelin yaralarını sarabilecek mi ?
Mila olanları sindirip her şeyi unutacak mı yoksa intikamını alacak mı ?
Yaşadıkları şey aşk mı yoksa bağlılık mı ?
Hayatlarına bir daha kimseyi almamayı tercih edip o günü mü bekleyecekler ?
Korel olanlarla nasıl yüzleşecek ?
Aşk her şeyi affedecek mi ?
"Seven insan , sevdiğini affetmek ister affetmek için yer arar bahane bulur ben öyle yaptım yalandan birkaç kez kızıp ken