(Uyarı: Bu kitap, kendine zarar verme, intihar düşüncesi, ölüm ve ölüm tasvirleri gibi derinlemesine ve duygusal olarak yoğun ve yıpratıcı konuları ele almaktadır. )
17 yaşındaki İlay, trajik bir kazada ailesini kaybettiği yetmezmiş gibi dünyayla arasına kalın cam duvarlar ören bir sessizliğe hapsolur. Yaşadığı kayıpların gölgesinde onu hayata bağlayan tek şey çocukluğundan beri derin bir aşk beslediği Karahan'dır.
Popülerlik kazanmaya başlayan bir rock grubunun solisti olan Karahan, ailesinin beklentilerinin verdiği ağır yük yüzünden yanlış bir karar verip kardeşi gibi gördüğü İlay'ın duygularıyla oynar ve kendi özgürlüğü pahasına genç kızı başka bir ülkeye sürgün eder.
Tüm bu kaosun ortasında İlay, ailesinin ölümün ardındaki gerçeği keşfettiğinde hiçbir şey artık onun için aynı olmayacaktır.
"Sen bana ihanet ettin Karahan. Aşkımı ayaklarının altına alıp çiğnedin ve paramparça ettin. Acının notaları kalbimin ortasında titrerken sen binlerce insanın önünde tasasızca şarkılar söyledin. Bana yaptıklarının azabı kalbini küle çevirir umarım. Çünkü seni asla affetmeyeceğim."
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."