"Ben ! İçimde ki karanlık taraf benim için bir sınır. Masum değilim, sen göremedin, bakmadın. Sen çakaldın, nasıl kandın kurnaz bir tilkiye söylesene Ruhsuz ?!" Diyen genç kız delikanlının göğsüne vurarak bağırıyordu.
Kanmaması gerekiyordu. Kurnaz bir tilkiye inanmaması gerekiyordu.
Gölge, tilkiydi.
Ruhsuz, çakal.
Gölge, bir renk değildi o siyah ile beyazdı.
Ruhsuz, karanlıktı.
İkisininde rengi yoktu. Onlar için siyah ve beyaz renk değildi. Işığın karanlıkta ki göstergesiydi.
Onlar için sınır yoktu !
Sevgilerinde,
Aşklarında,
Kavgalarında,
Ruhlarının birbirinin karanlığında kaybolmasında,
Çakalın tilkiyi kovalamasında,
Tilkinin çakalı kandırmasında,
SINIR YOKTU.
Tilki & Çakal
Gölge & Ruhsuz
Yudum & Yiğit
***
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."