SİYAH CEYLAN+18
  • Reads 17,118
  • Votes 633
  • Parts 32
  • Reads 17,118
  • Votes 633
  • Parts 32
Ongoing, First published Dec 13, 2023
Mature
Kendimi bir çukurun içinde gibi hissediyordum. Karşımda ipe asılı annem görüyordum. 


Babam annemi ipe asmıştı. Annem'in yüzü mosmordu. Bembeyaz yüzü gitmiş yerine mosmor bir yüz gelmişti. 

Her şeyi babam yapmıştı. Hayatımızı babam mahvetmişti. Bizi bitirmişti. Bitirmeye de devam ediyordu. 

Annem onu çok severken babam onu öldürmüştü. Onu cani bir şekilde ipe aşmıştı. 

Bu hayat mıydı ya? 

Yan tarafımda ki Polat'a döndüm."Bir şeyler yapsana." Dedim bağırarak. 

Dümdüz izliyordu, dümdüz izlemekten başka hiçbir şey yapmıyordu. Sesini çıkarmıyordu. Hiçbir şey demiyordu. 

"Polat bir şeyler yap." Sesim bütün odayı inletmişti. 

Tek yaptığı annemi o ipten sökmek olmuştu."Neden bir şey demedin? Neden yapma demedin?" Dedim bağırarak."Sen bu musun? Senin adamlığın bu mu?" Göğüslerine vurdum."Susma konuş. Senin adamlığın bu mu?" Dedim bağırarak. 

Ellerim annemin yüzlerine gitti. Yüzleri buz kesmişti. Elimi yüzlerinden çekerek geriye çekildim. 

Vücudu tamamen buz gibi olmuştu. Polat odadan çıkarken arkasından baktım. 

"Allah senin belanı versin. İnşallah eve giderken belanı bulursun Polat Altuğ." Dedim ağlayarak. 

Annemin saçlarını geriye aldım. Yüzüne tekrar tekrar baktım. 

Elime telefonumu alarak önce 112'yi aradım. Daha sonra ise 155'i arayarak babamı ihbar ettim. 

Benim Cevdet diye bir babam yoktu. Annemi öldürmüştü. Annemi öldürmeyi göze almıştı. Onu canından çok seven kadını öldürmüştü.

Bunu niye yapmıştı. Hâlâ anlamamıştım, ellerim titriyordu. Kendimi çok kötü hissediyordum. 

Annemin ölü bedeninin yanında oturuyordum. Daha ne kadar kötü bir hayat yaşayabilirdim ki? Hayat hiç yüzüme gülmüyordu ve hâlâda öyle devam ediyordu. Asla yüzüme gülmeyecekti. Bunu biliyordum. 

Polat bile annemin asıldığını gördüğü halde sesini çıkarmamıştı. 

Erkeklerin hepsinden nefret ediyordum. Hiçbirini sevm
All Rights Reserved
Sign up to add SİYAH CEYLAN+18 to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
SİYAHİR  by ben1deniz
15 parts Ongoing
Havanın sıcaklığı, çölün ortasında bir yangına dönüşmüştü. Kumlar, güneşin altında daha da sertleşiyor, her adımda bacaklarınıza yükleniyordu. Sırtındaki çanta, sanki her saniye biraz daha ağırlaşıyor, ama o hiç durmaz, yürümeye devam ediyordu. Adımlarını atarken, gözleri sadece ileriyi görüyordu. Burası, askerlerin kaybettikleri her şeyin, her umudun olduğu yerdi. Zorluğun başladığı, ancak vücutlarının ona alışmasıyla bir şekilde unutmaya çalıştığı yerdi. Burası, zihninin sınırlarını zorladığı, karanlık düşüncelerle baş başa kaldığı yerdir. Saatler geçtikçe, ayaklarındaki acı, aslında daha fazlasını hissettirmeye başlar. Bir müddet sonra, fiziksel sınırların ötesine geçer ve zihin buna ayak uydurur. İlk başta kaslarınız bağırırken, sonradan sadece bir donukluk kalır. Vücudun ne kadar yorulursa yorulsun, komutanın emri, görevdeki sorumluluğun baskısı, bir adım daha atmanı sağlar. Çünkü geri dönemezsin. Bir çığlık duymamak, bir yudum su içmeden yol almak... Bu, tüm askerin yaşadığı mücadeleydi. Kendini bir çukurun dibinde hissettiğin zaman, etrafındaki dünyayı duyamazsın. O kadar yalnızsındır ki, neredeyse hayatınızdaki her şeyin geçici olduğunu düşünmeye başlarsınız. Ama her gün bu hatırlatma bir şekilde unutulur. Çünkü seni bekleyen görev vardır. Ve o görev bitmeden, ne kadar acı çeksen de devam etmek zorundasındır. Gözlerinde uyku eksikliği, vücudunda kanla karışmış terin izleri, aslında seni oraya getiren o içsel güçle savaşıyor gibidir. Bazen derin bir nefes alırsın, ve sonra bir adım daha atarsın. Ama bu bir seçim değildir. Sadece, bir asker olmanın tanımıdır.
You may also like
Slide 1 of 10
HUDUT cover
DİRENİŞ cover
Mafyamı +18 cover
SİYAHİR  cover
ALMİLA(Gerçek Ailem) cover
Yüzbaşı "Kan"🩸 cover
KURŞUNİ(mafya)  cover
Mesaj | Texting +18 cover
Alçin Sönmez  cover
ALACA 🇹🇷  cover

HUDUT

52 parts Ongoing

"Bu bir Milat, Kıyamet." *** "Tatlı dile, güler yüze Doyulur mu, doyulur mu?" Sesli kahkahalar eşliğinde Neşet Babaya eşlik ediyordum, rakı bardağını kafama diktim ardından gözlerim karşı masaya kaydı. Dirseklerimi masaya yasladım, elimdeki rakı bardağını masaya indirdim usulca. Geldiğimden beri bakışları bakışlarımdan ayrılmayan adama gülümsedim nazlı nazlı. Daha sakin ve yumuşak ve sessiz çıkmaya başladı sesim, "Aşkınan bakışan göze Doyulur mu, doyulur mu?" Kollarını göğsünde bağlamış, bal gözlerin sahibi bana cürretkar bakışlarla bakmaya devam etti, bir ara dudağının köşesi kıvrılır gibi oldu yanımda oturan insanlar umurunda değildi o kendinden emindi. Geceyi onun kollarında bitireceğimden emindi. *** Hikaye tamamen kurgudur. Gerçek olay ve kişilerle alakası yoktur.