''Acıyor mu bunca yıl sonra?'' sesi hüzünlüydü, gözlerimde derin bir sızı hissettiğimde güneş gözlüğümü gözlerime taktım. ''Hangi vasıfla soruyorsun bunu?'' Elindeki bir şeyi sıktığını fark ettiğimde önüme bakmaya devam ettim. ''Ala...'' Yapma bunu yapma işte. Senin Ala'n yıllar önce o yurt kapısında öldü! ''Ala değil Alara! Senin bahsettiğin Ala altı yıl önce öldü!'' Ona bakmamaya çabalıyordum ama o önüne eğilmiş bana bakıyordu. Bakmayacaktım. En sonda kendime engel olamayıp ayağı kalktım gözümdeki güneş gözlüğünü yere fırlatıp, nerde olduğumuzu sorgulamadan bağırdım, o da ayağı kalktı. ''Kimsesizdim ya ben kimsesiz! Kimseye güvenmezken sana güvendim ben! Kimseye kalbimi açmayan ben sana açtım! Sevdim seni!'' Göğsüne vuruyordum o ise böyle bir hamle yapacağımı biliyormuş gibi durdurmuyordu beni. ''Canımdan çok sevdim seni, nasıl bıraktın beni? Seni seviyorum derken herkes gibisin nasıl diyebildin bana?! Baban bile seni sevmemiştir nasıl dedin? Nasıl kıydın bana?'' Gözünden bir damla yaş düştüğünde dudağını dişliyordu benim ise sesim ağlamaklı çıkıyordu. ''Canımı mı acıtmak istiyordun? Ailemle nasıl vurdun beni? Eğlendin mi bari? O gün yurt kapısından kalkamadım ben Yiğit sen sözlerinle yüreğimi dağıttın ardına bile bakmadın, tek sen vardın benim dünyamda tek sen! Ben sana bunu yapamazdım ben seni annenle vuramazdım, kıyamazdım. Cevap versene!'' Hazırsanız başlıyoruz!!! kapak tasarım: dada esintileri 🌸Todos los derechos reservados
1 parte