On yıl önce başlayan istiladan önce de hayatım benzer bir şekilde ilerliyordu. Etrafta bizi yemeye çalışan mutant yaratıklar ortaya çıkmadan öncesinden bahsediyorum. Karabasanımızın gelişmesi öyle pek basit olmadı ve başını anımsadığım halde sonunu unuttum. Elli yıl sonra anımsarım belki, ama yalnızca yirmili yaşlarımda, anında çarpıldığımı anımsıyorum. Düşün kendisini anımsayamıyorum ama, bende bıraktığı izlenimi hatırlıyorum. Bu izlenimi de kuşkusuz elimden geldiğince sistemleştirdim ve ortaya inanılmaz bir hayatta kalma iç güdüsü çıktı. İlkel bir hayvan gibi, ormanlarda avlanıp hayatta kalmaya çalışırken, işte o zaman, şiddet yüklü Tanrı'nın sakladığım imgesini, şehvet yüklü imgesiyle ve her ikisini de gücü, dehşeti, hayatta kalma arzusu sonsuz olan bu çirkeflik ve bayağılık ile birleştirdim. Ve ortaya bu çıktı; benim hikayem. Bence, benim hikayemi ben değil, onlar anlatsa çok daha güzel anlatacaklar.
Biliyor musunuz? Göze almışken öldürmeliydiler beni. Onlara söylemiştim. Sıra bana geldiğinde, affetmek diye bir şey olmayacak. Nefret, kesinlikle duyduğum en kirli hazlardan. Vazgeçemediğim ve beni hayatta tutan tek duygu.
Öfke.
Katıksız bir nefret.
Çünkü nefret asla unutturmaz. Yerinde öfke insanı yormaz, hayatta kalırsınız...
# Gençkurgu-- Fantastik #
# 3. Fantastik
# 1. Akademi
# 1. Büyü
# 1. Ejderha
# 1. Efsane
# 1. Krallık
# 1.Takıntı
# 2. Savaş
- Düşünsene, sen büyünün her şey olduğu bir dünyada, zerre kadar büyü gücüne sahip değilsin. Sen bu dünyada hiçbir şey yapmazsın. Her şeyden vazgeç gitsin. Sen doğuştan eziksin !
Cümlesini bitirdikten sonra yüzüme doğru baktı. Gözlerindeki aşağılayan bakışlarla yaptığım mimikleri izliyordu. Sağ elini kaldırıp yüzünü aşağıya yukarı doğru sıvazladıktan sonra eli yüzünde durdu. Elinin yardımıyla sağ gözünün göz kabağını havaya kaldırdı. Işaret ve orta parmağını gözünün üstüne yerleştirip göz bebeğinin iyice görmemi sağladı. Göz bebeğinin içinde bile beni aşağılayan, hor gören bir tutum vardı.
Elini yüzünden çekip gözlerini gözlerime tekrar dikti ve güçlü kahkahalar atarak gülmeye başladı. O kahkahalar attıkça içimde kopan fırtınadan haberi bile yoktu.
- Yanılıyosun ! Dedim sesim güçlü ve yüksek çıkmıştı. Yüzüne doğru baktığımda anlamsız gülümsemesi kaybulmuş şaşkın bir şekilde bakıyordu.
- Ben ezik değilim. Ben güçsüzleri korumak için kendini ateşe atmış biriyim.
****************
İçinde bulunduğum Daryon krallığı da dahil bütün dünya büyü gücü üzerine kuruluyken benim içimde hiçbir büyü gücü yoktu. Köyümüze gelen elçinin beni akademiye götürmesi ile bütün hayatım kökten değişti.
Şimdi ejderhayı ve yeni sahip olduğum güçleri kullanarak en güçlü olmak zorundaydım. Bu sayede canımdan bile değer verdiğim herkesi koruyabilecektim.