
Hayat, çocukken babanızın size anlattığı masallardaki gibi değildi. Acımasızdı, bilinmezdi ve kocaman bir sınavdı. Zor durumlarda sihirli bir asa ile yanınızda biten periler yoktu, beyaz atlı prensler de. Aslında hayatta elinde bir baltayla hazır bekleyen cellatlara ihtiyacımız vardı, göz yaşına dünyaları yakacak delilere ve siyah atlı ölüm meleklerine. Gerçekler bunlardı. Peki ya tüm bu acıların içinde bir melek olsaydınız ve acıları dindirmek için dünyaya inmişseniz, insanların içindeki en iğrenç acımasızlıkları hissetmiş olsanız bile yardım eli uzatır mıydınız? İnsanların canına kıyan katillere canlarını bağışlayıp merhamet eder miyiniz? Size sonsuz bir merhamet bahşedilmiş olsa bile kanatlarınızı kıranları affeder miydiniz? Hatta en önemlisi; hayatınızın çoktan nasıl başlayacağına ve nasıl biteceğine karar verildiğini bilseydiniz, yine de yaşar mıydınız?All Rights Reserved
1 part