💫 " Sirius." derken fısıldamıştı aslında ama sesi yine de kudretli çıkmıştı. " Ne demektir bilir misin?" " Hayır." dediğimde omzu üzerinden dönüp bana baktı. Keskin bakışları altında kaldığımda hissettiğim o şey, ürperti ya da korkuyu andırır o his, yine göğsümde gezindi. " Akyıldız da derler." dedi gözlerini çekmeden. Bakışları, gözlerime saplanıp kalmıştı. Sanki bir bataklıkta debelenir gibi gözlerimi çekemiyordum. " Akyıldız." diye tekrarladı. "Kuzey Yarım Küre'den görülen gökyüzünün en parlak yıldızıdır ." Benimle neden bunu konuştuğunu, ne anlatmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordum. Açık pencereden, bol yıldızlı gökyüzüne bakarken elleri cebindeydi. Gözlerini çektiğinde tuttuğum soluğu usulca geri verdim. Elim, istemsizce göğsüme kondu, geri çekildi. " Güneş'ten, yirmi beş kat daha parlak olduğu bilinir." diye devam etti. Sesi tok ve sarsıcıydı. Gözleri, birer bıçak gibi geceyi bölüyordu. Aniden dönüp bana baktı. Bakışları, sanki somut bir ağırlıkla gözlerimde durduğunda göğsüm tanıdık ağrıyla sarsıldı. " Bana bunları..." dedim başımı dimdik tutarken " Neden anlatıyorsun?" Dudağı kenara doğru hafifçe kıvrılırken gözlerine bir kurdun bakışları indi. Dikkatli ve ne istediğini bilen bir bakıştı bu. " Neden ben, diye sormuştun ya!" dedi gövdesini bana dönerken. İki elini yaslandığım masanın iki yanına koyup üzerime eğilirken kolları arasındaki bu kıskaçta geriye doğru iyice yaslandım. Aramızda ufak bir alan bıraktı. Nefesi yüzümde gezerken " Diğerleri gezegense... sen akyıldızsın çünkü." dedi. Titredim. " Ne istiyorsun benden?" derken yalım yalım öfkeliydi sesim. Yüzümde ise bir ateş geziyordu. " Gayet açık değil mi?" dedi.Siyaha yakın kahverengi gözlerinde tehlikeli parıltılar oynaşırken. " Seni." 6 Mart 2024All Rights Reserved
1 part