Ölümlülerin ülkesinde şuan Aralık, soğuk her taraftan iliklerine kadar hissediyorlardı. Sonbaharın son zamanları daha da hırçındı sanki. Bulutlar asabi, yıldırımlarını ölümlülerin küçük meskenlerine yağdırıyorlardı. Ama birden sakinleşiyordu. Dedirtiyordu bazen kendine "Ne bu asabilik?" diye. Bu Tanrı'nın lütufu mu yoksa evrenin işleyişi mi?.. Ölümlülerin "diğer taraf" diye bildiği bir yer vardı. Cehennemde iblislerin kazanlarda yakıldığı, cennet ise meleklerle nurlar içinde huzura ereceklerini sandıkları bir yer zannediyorlardı. Öyle bir yer var mıydı? Hayır. Var ama orası bambaşka bir yer. Akılları eremez bu duruma. O zaman bu "İblislerin" olduğu yer neresi?.. Tam da üzerine kanlarla diğer insan yavrularını boğarken Kim klanından Kim Taehyung, açgözlülüğü ile tanınırdı. Ama olmayan gıybetlerde yapılırdı o caniye. 35 kere "soyoer esti" değiştirdiği, 23 kere evlendiği konuşuluyordu. Canilik konusundan bahsetmiyorum bile. Kanı adeta insanların suyu gibi içerdi ama bu açgözlülük fazla... İnsan yavrularından Taehyung'a göre ideal av ve soyoer olan Jeon Jungkook o sırada kafede çalışıp, geçiniyordu. Hayatında sadece yaşamak vardı Jeon'un. Duygu yaşasa da olur yaşamasa da olur, aslında ölse de fark etmez onun için. Kısacası zamanın akışına bırakmış gibi birisi ama aynı zamanda kontrolcü birisi. İkilemde bırakacak gibi. Ama eşler birbirine çekmiş, ne eder?.. İşte bu ficte bu ikilinin sözde "hayatlarını, yaşayacaklarını" okuyacağız.
Dip not: Yeni bölümler yazıldığı sürece 10 günde bir gelecek ve fic için reklam yapabilirsiniz fakat fici çalan kişi ya da topluluk olursa dava edilecektir. İyi eğlenceler dilerim ölümlüler. :)