Her yalnızlığın rengi birbirinden farklıdır...
Kimisi kalabalıklar içinde yalnızdır, kimisi yalnızlığa mahkumdur, kimisi yalnızlığa mecburdur, kimisi zorundadır.
Yeryüzündeki en acı verici şeylerden birisi de sizi yalnız bırakanların başkalarının yanında olduğunu görmektir...
Neva Alsancak o acının tadını artık ezberlemişti. Defalarca o duyguyu yaşamıştı, hissetmişti. Attığı her adımda aldığı her solukta kısacası yaşadığı her anda yalnızlığa mahkum edildi; kimi zaman görmezden gelindi kimi zaman yok sayıldı. O yüzden dedik ya yalnızlığın ezgisi diye.. Neva Alsancak tüm ezgileri iyi biliyordu ama bir melodi onu ya hayata bağlayacaktı ya da tamamen koparacaktı. Seçimler, tercihler ve bedeller... Kırılmış kalpler, geri alınamayan hatalar hepsi Neva'nın hayatındaydı. Peki ya o yalnızlığa bir şarkı yazılsaydı?
Neva bu şarkıyı kendisi mi yazacaktı ya da başka biriyle mi?