"Her yer kapkaranlıktı.
Hakan biraz ilerledi, Ve karşısında bir ışık belirdi. ama o ışık çok keskin bir aydınlığa sahipti. Hakanın gözü, o ışığın keskinliği yüzünden açılamıyordu . Birden, birini uzaklarda gördü. Ve ışık ilerledikçe azalıyordu. Şimdi heryer karanlıktı. Ve önünü zar zor görmesine rağmen heryer de Uçurum olduğunu fark etti. Tam düz yürüyordu ki önünde uçurumlar belirdi. Önündeki, yanlarındaki her yer uçurumdu.
ama karşıya geçmesi gerekiyordu. Birden ayağı takıldı, ve tam Uçuruma düşecekti ki: birinin elinden tutup çekmesi ile birlikte, ilerledikçe yolların gül bahçesine dönmesi ile , Hakan elini tutup o cehennemden çıkarıp cennetine götüren kişinin yüzüne baktı. O kişi bembeyaz bir elbise giyinmişti. Ve yüzünün önünde büyük bir ışık patlaması gibi bir şey vardı. Hakan gözünü ovup tekrar bakınca. O kişinin "Melis" olduğunu gördü. Sevinip , ellerinden tuttu . Ve: Melisim sen benim meleğimsin ,sen benim meleğimsin .
derken ,
"Yeğen geldik şu karşıdaki konak diye bir sesler geldi.
Bu da neydi böyle...
(Devamını öğrenmek istiyorsanız Hikayeme bir göz atın derim 🙃🥰)
❤️(Bir tesadüf Aşk hikayesi)❤️
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."