"En büyük intikam sessizliktir..."
Geçmişi yüzünden kendisine miras kalan güvensizlik, geçmişini aşamayan toy gencin mezarı olmuştu. En büyük hatasıydı zaaflarını belli etmek Ali Asaf'ın. Şüphe aklında vesvese misali yer edinirken, dışarıdaki sesler hayatındaki en büyük yanlışa sebep olmuştu. Sevdiği kadını ezip geçmek, herkesin önünde yalan yanlış sebeplerle rencide etmek gibi...
İşte benim bütün meselem burda başlamıştı. Herkesin önünde hiç yapmadığım bir şey yüzünden rencide edilip, suçlanmıştım. Bana inanlar ise sevdiğim adam hariç herkesti... Ailem, ailesi, arkadaşları. Herkes böyle bir şey yapmayacağımın farkındaydı. O hariç. Daha belki de bir aydır tanıdığı kadına inanıp beni ezip geçen, "eskiden" saf bir aşkla sevdiğim adam...
Bütün bu olanlardan sonra çekip gittim. Tam 6 yıl. 6 yıl boyunca ailem hariç oradaki kimseyle iletişim kurmadım. Kendime çeki düzen verdim, yeni bir hayat kurdum, büyüdüm, unuttum, sildim, kalbimi söküp attım ve aynı yere Sadem Barut olarak değil, bambaşka bir insan, bir karakter olarak, AHU BARUT olarak geri döndüm.
Sadem için, yalnız başıma ağladığım her gece için, kendimden nefret ettiğim her gece için, intikam için...
İşte şimdi asıl oyun nasıl oynanır, bir kalp nasıl parçalanır, yedi alem öğrenecek!
***Kitap ve olay kurgusu tamamen şahsıma aittir. Herhangi bir çalınma durumunda gerekli işlemlere başlanır.***
***Kitap +18 ögeler içermektedir. Kan, şiddet, kötü örnek olabilecek davranışlar, bağımlılık, rahatsız edici psikolojik durumlar içerebilir.***
***Kapak tasarımı şahsıma aittir. Çalınması ve ya izinsiz kullanılması durumunda gerekli işlemler uygulanacaktır.***
Adam kucağında taşıdığı kadını yatağa bıraktı. Gecenin soğuğunda incecik geceliğiyle kaçmaya çalışan kadın titriyordu. Kimi kandırıyordu ki titremesinin sebebi soğuk değildi. Onun korktuğunu biliyordu. O sırada adamlarından biri istediği su ve bezi getirdi. Kadının önünde eğilip ayağına dokundu. Kadın ateşe değmiş gibi kaçmaya çalıştı ama onu ayak bileğinden tutarak buna engel oldu. Bezi ıslattı ve Zöhre'nin kaçarken yaraladığı ayağının altındaki kanı silmeye başladı. Canı yanan kadın hızla nefesini içine çekti ama konuşmadı. Yüzüne bakmıyordu.
''Neden kaçtın Zöhre?'' Cevap yoktu. ''Ayaklarını yaralamışsın.'' Kadının ayağına sürülen bez canını yakıyor olmalıydı. Ayağını çekmeye çalıştı ama Doğu izin vermedi. ''Kalbinin zayıf olduğunu biliyorsun.'' Dedi. ''Bunu sana sürekli hatırlatmam mı gerekiyor? Öyle koşmayı kaldırabilecek durumda değilsin. Kendine zarar veriyorsun. Bunu yapmandan nefret ediyorum.''
Fütade: Mübtelâ, tutkun, biçare, zavallı, düşkün, aşık.
!!!FÜTADE adıyla yazılan ilk kitaptır.!!!