Geçmişi tam karşısında duruyordu. Tam üç sene öncesinde ondan ne götüren varsa, onu büyüten ne varsa tam karşısındaydı işte. Sert çehresi daha da gerilirken başını yukarıya kaldırdı. Annesi içeriye girmiş olmalıydı ki balkonda kimse yoktu. Onun verdiği rahatlıkla duruşunu bozmadan geçmişinin tam yanından geçip girdi binaya. Hayatının geri kalanını onunla geçirmek için bir hamle yapacak olsa da arkasını dönüp tek bir kez dahi bakmadı. Yağmurlu bir günde terk edilmenin karşılığı yine yağmurlu bir günde onunla karşı karşıya gelmek olmamalıydı. "Sana geldiğim gün bana arkanı mı döneceksin?" Yağmura rağmen sesi gür çıkmıştı kadının. Islanmak tek bir an bile umrunda değildi, iletişime geçmek için başka bir zamanı bekleyemezdi. Adamın adımları durdu. Bakışları donuklaşırken ona bakmamaya yemin etmiş gibiydi. Heybetli bedeninin aksine nahif olan bedeni hızlı adımlarla yanına gelip tam önünde dikilmişti. Göz göze gelmedi, bakışlarını tam karşısındaki asansöre dikti. "Bana geleceğin gün, beklediğin o yolun sonunda olmayacağımı söylemiştim." Sert bir ifadeyle konuşup adımlarını beklemeden asansöre ilerletti. Yıkılmış, solmuş bir yangının harap olmuş adamıydı. Ve bütün hikayesi harap olduğu yerden yeniden başlayacaktı. Harap olduğu yerden yeniden yanacaktı. 31.12.2023