HARAP YANGINLAR
  • Reads 817
  • Votes 73
  • Parts 7
  • Reads 817
  • Votes 73
  • Parts 7
Ongoing, First published Dec 31, 2023
Geçmişi tam karşısında duruyordu.

Tam üç sene öncesinde ondan ne götüren varsa, onu büyüten ne varsa tam karşısındaydı işte.

Sert çehresi daha da gerilirken başını yukarıya kaldırdı. Annesi içeriye girmiş olmalıydı ki balkonda kimse yoktu. Onun verdiği rahatlıkla duruşunu bozmadan geçmişinin tam yanından geçip girdi binaya. Hayatının geri kalanını onunla geçirmek için bir hamle yapacak olsa da arkasını dönüp tek bir kez dahi bakmadı. Yağmurlu bir günde terk edilmenin karşılığı yine yağmurlu bir günde onunla karşı karşıya gelmek olmamalıydı.

"Sana geldiğim gün bana arkanı mı döneceksin?" Yağmura rağmen sesi gür çıkmıştı kadının. Islanmak tek bir an bile umrunda değildi, iletişime geçmek için başka bir zamanı bekleyemezdi. Adamın adımları durdu. Bakışları donuklaşırken ona bakmamaya yemin etmiş gibiydi. Heybetli bedeninin aksine nahif olan bedeni hızlı adımlarla yanına gelip tam önünde dikilmişti. Göz göze gelmedi, bakışlarını tam karşısındaki asansöre dikti. 

"Bana geleceğin gün, beklediğin o yolun sonunda olmayacağımı söylemiştim." Sert bir ifadeyle konuşup adımlarını beklemeden asansöre ilerletti. 

Yıkılmış, solmuş bir yangının harap olmuş adamıydı. Ve bütün hikayesi harap olduğu yerden yeniden başlayacaktı. Harap olduğu yerden yeniden yanacaktı.

31.12.2023
All Rights Reserved
Sign up to add HARAP YANGINLAR to your library and receive updates
or
#24anlaşmalı
Content Guidelines
You may also like
You may also like
Slide 1 of 10
Lafügüzaf  cover
GÜN GÜZELİ  cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
Love Me Again |Taekook| cover
Takıntı cover
Rus mafyası / Yarı Texting  cover
BERDEL (+18) cover
Asker Falan İşte /texting/  cover
Sevda Mecburi İstikamet  cover
SEKS HİKAYELERİ  cover

Lafügüzaf

20 parts Ongoing

Aşk suçtu. Senin olmayan birisi için beslediğin duygular bir cellat gibi dikilirdi karşına. Sonra kollarına iki asker girerdi, o askerler başını bir kütüğün üstüne bastırırken boynuna inecek baltayı büyük bir sabırla beklerdi insan beklerdi ki, cellat alacak onun kellesini. Ama o balta inmeden önce, dururdu zaman. Sabır kanatırdı insanın her bir zerresini, bir işkenceden farksız akardı saniyeler, bir sudan sessiz, bir dalgadan daha hırçın. Aşk cellattı, ve o balta aşkın ellerinden inerdi insanın boynuna. Sevda cehennemdi, seni sevemeyen birinin aşkı ateşdi. Kendi kalbini yakan, kendi kanını akıtan bir kılıçtı. İnsan nasıl saplardı kendi sırtına bıçağı? İnsan ancak aşık olsa ihanet ederdi kendisine. Aşk ihanetdi, aşk en büyük oyun ve insanın kendine yaptığı ihanetdi. O Yavuz Payidar'dı, kendine en büyük ihaneti yapmış sırtına bir bıçak saplamış, boynunu bir cellatın önüne uzatmıştı. O Payidar'dı, sevdalanmıştı. Ve sevda, onun ihanetiydi.