"Sonu düşünülmeyen hataların bedeli ağır olur." Naz'in çalıştığı kafeye iyi giyimli bir kadın gelir. Kadın bir kahve ısmarlar ve Naz'ı görür. Onunla bir süre sohbet etmek ister. Kahve gelir ve ikili kısa bir süre konuştuktan sonra kadının telefonu çalar ve aceleyle kafeden ayrılır. Kafeden gece geç saatlerde ayrılan Naz, yalnız başına evine giderken kafede onunla sohbet eden kadını bir bankın önünde, kan havuzu içinde bulur. Kadın ölmüştür. Naz o esnada çok korkar ve ne yapacağını bilemez, hemen polisi arar. Onu eriyip bitiren derin bir korkuyla beklemeye başlar. Emniyetin acemi Cinayet Büro polisi Caner Karaosman, olay yerine ekibiyle birlikte gelir ve bu gizemli kadının durumunu öğrenir. Kadın kalbinden iki kere bıçaklanmış halde öldüğünü öğrenir. Kadının gizemi ve sırları daha yeni başlamıştır. Bu kadın kimdir, neden kalbinden iki kez bıçaklanmıştır ve neden Naz ile sohbet etmek istemiştir? Caner ve Naz, kendilerini tahmin bile edemeyecekleri bir belanın içinde bulurlar. Her şey daha yeni başlamıştır... Korkular, pişmanlıklar ve sonu düşünmeyen hataların içerisinde belki de iyi olabilecek tek bir şey ortaya çıkar. Caner ve Naz'ın kalplerinden geçen, sınırları henüz çizilmemiş bir aşk hikayesi...