"Senin derdin ne ?" sinirle söylediği bu sözlerle biraz duraksadım . Gerçekten benim derdim neydi ? "Sanane " dediğim anda Rüzgar öfkeyle soludu "Ne demek sanane lan ne demek ! ". " Basbaya sanane demek işte derdim neyse ne ! Sanane Sa - Na - Ne ! " " Sanane mi ? Sanane öylemi umut verip bırakıyorsun lan ! Bu kadar sütük bu kadar aşşağalık mısın sen ?" " Ben sürtük falan değilim asıl senin yanında gezen eteksiz göt sürtük ." "Sen ona sürtük diyemezsin " " Basbaya fahi" daha lafımı bitirmeden Rüzgarın tokadını yemiştim