Gözlerimin önünde beliren elle gerçekliğe dönmüştüm. Uzun zamandır bana seslenen iş arkadaşıma dönmüştüm. -Valeria, destina lavaboya gideli uzun bir süre oldu. Bir bak istersen. Duyduğum kelimelerle kaşlarım çatılmış ve oturduğum yerden sıyrılarak ayağı kalkmıştım. Lavaboya doğru ilerlerken düşünmeden edemiyordum. Tedavi ettiğim kanser çocuk için bir umut nasıl yaratabilirdim? Küçük çocuklar neden ölmek zorunda... gibi düşüncelerle lavaboya ulaşmıştım. 2 tane tuvaleti vardı ve ikisinin de kapısı sonuna kadar açıktı. Hızla telefonumu çıkarıp ezbere bildiğim rakamları tuşladım... -aradığınız numaraya.... Telefonu kulağımdan çekip ekrana baktım. Bu iyiye işaret değildi. Destina benim aksime ne olursa olsun telefonuna cevap veren bir tipti. Hızla lavabodan çıkıp oturduğumuz masaya doğru adımlarken, acil çıkış kapısının önünde kırmızı bir fular gördüm... -Destina? Acil çıkış kapısının kolunu kavrayarak hızla kapıyı ittim ve delicesine merdivenleri inmeye başladım ta ki duyduğum fısıltılara kadar. Fısıltılarla beraber hızımı düşürüşüp temkinli bir şekilde inmeye devam ettim, gördüğüm manzara karşısında duraksadım. İlya ve Destina beraber ne yapıyordu??? ama bu işte bir terslik var... Destina'nın gözleri bilinçsiz bir şekilde bakıyordu. İlya ise boynunu kokluyordu. Merdivenden koşarak hızla İlya'nın kafasına doğru zıplamış, ardından sağlam bir tekme atmıştım. Attığım tekme ile duvara toslamıştı. Övünmek gibi olmasın lisanslı sporcuyum. Ardından yere düşmek üzere olan Destina'yı yakalamıştım. Ensemde bir ürperti hissettim... arkama dahi bakamadan kulağıma çarpan sıcak nefes ise son hissettiğim şeydi.All Rights Reserved