Her şey ortaokul yıllarımdaki kampta başladı. Akşam vakti grup arkadaşlarımla ormanda ufak bi gezintiye çıkmıştık. Yağmur çiseliyordu, havada tatlı bir esinti vardı. Bi süre ilerledikten sonra ormanın derinliklerine geldiğimizi fark etmiştik. Havada iyice kararmıştı ve yolumuzu kaybetmiştik. Kurt seslerini duydukça daha da endişeleniyorduk.
Kalacak bir yer aramak için az daha ilerledik. İlerledikçe etrafı sis sarmaya başladı. Göz gözü görmüyordu. Jeniffer'ın elini sımsıkı tutmaya başladım. Bi anda yağmur bastırdı. Önümüzdeki ağacın kavuğuna girdik ve yağmurun dönmesini bekledim. İşte o anda oldu her şey. Yağmur dinmişti ancak gruptan kimseyi bulamıyorduk. Koskoca ormanda,gecenin bi vakti sadece ben ve Jeniffer vardık. Bunu düşündükçe daha da korkuyor, birbirimizin elini daha sıkı tutuyorduk.
Önce ne yapacağımızı bilemedik, iki seçeneğimiz vardı olduğumuz yerde kalıp arkadaşlarımızın bizi bulmasını beklemek ya da yolumuza devam etmek.Todos los derechos reservados