Ağacın altında, çiçeklerin arasında oturmuş kitap okuyan küçük bir hanımefendiye rastladığında onun pek çok çocuk gibi oyun oynamaktan çekindiğini fark etmiş. Çekinerek de olsa küçük kızın yanına gidip bir beyefendi gibi oturmak için izin istemiş. Küçük kız kafasını kaldırıp ona gülümseyerek baktığında utançla yanaklarının kızardığını hissetmiş. Cebinden çıkarttığı minik tahta misketi kıza uzatarak aralarında minik bir konuşma başlatmış. Aralarında geçen bu küçük sohbetin son sohbetleri olacağını farkında değillermiş elbette. O günden sonra ikisi de birbirini hiç görmemiş...